top of page

D VİTAMİNİ VE GÜNEŞ BİRLİKTELİĞİ


D vitamini insanlar tarafından değişik kaynaklardan alınabiliyor olsa da, büyük çoğunluğu güneş ışınları aracılığıyla deride sentezlenmeye başlar. Ancak coğrafi konum, mevsim, yaş, ten rengi, güneş koruyucu krem kullanımı, kıyafet tercihi, kapalı alanda bulunma, hava kirliliği gibi faktörler dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de D vitamini eksikliğinin yaygın olarak görülmesine neden olmaktadır.




Öncelikli olarak D vitamini vücudumuzda hayati öneme sahip tüm reaksiyon ve koruma işlevlerinde yer alıyor. Gerek yediklerimizden gerekse dışarıdan aldığımız D vitamini, sağlıklı olmamızı sağlarken güneşten sağlanan D vitamini sentezi de aynı hayati etki ile bizim sağlıklı bir bedende olmamızı destekleyen ana faktörlerden birisi oluyor.


Yaz yaklaşırken ya da güneşi daha çok görmeye başladığımız bugünlerde ilgimizi çeken konuların başında güneşin etkileri, güneş koruyucular ve D vitamini etkileri geliyor. Güneşten maksimum faydalanacağımız zamanlar aynı zamanda ultraviyole ışınlarının da Dünyamıza girmeye başlamasıyla maksimum D vitamininden faydalanmamızı sağlarken, dikkatli olmamız gerektiğini de gösteriyor. Öncelikli olarak D vitamini vücudumuzda hayati öneme sahip tüm reak- siyon ve koruma işlevlerinde yer alıyor. Gerek yediklerimizden gerekse dışarıdan aldığımız D vitamini, sağlıklı olmamızı sağlarken güneşten sağlanan D vitamini sentezi de aynı hayati etki ile bizim sağlıklı bir bedende olmamızı destekleyen ana faktörlerden birisi oluyor.

D vitamini insanlar tarafından değişik kaynaklardan alınabiliyor olsa da, büyük çoğunluğu güneş ışınları aracılığıyla deride sentezlenmeye başlar. Ancak coğrafi konum, mevsim, yaş, ten rengi, güneş koruyucu krem kullanımı, kıyafet tercihi, kapalı alanda bulunma, hava kirliliği gibi faktörler dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de D vitamini eksikliğinin yaygın olarak görülmesine neden olmaktadır. Özellikle son yıllarda, D vitamini eksikliğinin yaygın kanser türleri, metabolik sendrom, kardiyovasküler hastalıklar, enfeksiyöz ve otoimmun hastalıkların da dahil olduğu birçok kronik hastalıkla ilişkili olduğuna dair veriler, bu vitamine olan ilgiyi artırmıştır. D vitamininin kemik iskelet patolojileri etiyolojisindeki önemli etkileri nedeniyle eksikliği halen önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada yaklaşık bir milyar insanın D vitamini eksikliğinden etkilendiği iddia edilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Boston Eyaleti‘nde yaşayan İspanyol ve Afrika kökenli adölesan bireylerin %50’sinde serum D vitamini düzeylerinin 20 ng/ml‘nin altında olduğu bildirilirken, Maine Eyaleti’nde yaşayan adölesan dönemindeki beyaz kız çocuklarında ise bu oranın %48 olduğu rapor edilmiştir5. ABD‘de yapılan başka bir çalışmada ise 15-49 yaş arası Afrika kökenli kız ve kadınların %42’sinin kış sonunda serum D vitamini düzeylerinin 15 ng/ mL‘nin altında olduğunu bildirilmiştir8. Ayrıca dünya çapında çocukların %30‘unda ve yetişkinlerin %60’ında D vitamini eksikliği veya yetersizliği olduğu tahmin edilmektedir7. Ülkemizde yapılan araştırma sonuçlarına göre D vitamini eksikliği veya yetersizliği oldukça yaygındır. 9560 erişkinin D vitamini düzeylerinin incelendiği bir araştırmada, katılımcıların %93’ünde D vitamini eksikliği rapor edilmiştir10. Ege bölgesinde yapılan bir çalışmada ise halkın %75‘inde D vitamini eksikliği bulunduğu bildirilmiştir6. İzmir‘de bir hastaneye başvuran 8161 birey üzerin- de yapılan bir araştırmaya göre değerlendirmeye alınan bireylerin ancak %11,3‘ünün yeterli D vitamini seviyesine sahip olduğu görülmüştür3. Son yıllarda ülkemizde D vitamini eksikliğinin önlenmesi konusunda halkımızda ciddi bir bilinçlenme olduğu gözlenmektedir. Şüphesiz basın yayın yoluyla yapılan bilgilendirmeler de bilinç düzeyinin artmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından 2005 yılında bebeklerde, 2011 yılında gebe ve emziren kadınlarda D vitamini düzeylerini artırmaya yönelik programlar başlatılmıştır.

Bununla birlikte birçok işbirlikleri ve eczanelerde danışmanlıklarla da D vitamini kullanımı, doğru kullanımı ve gerekliliği ile ilgili konularda hastalara destek verilmeye devam etmektedir.


D vitamini eksikliğinin risk faktörleri arasında ileri yaş, hava kirliliği, böbrek yetmezliği, karaciğer hastalığı, obezite, diyetle yetersiz alım ve güneş ışığıyla etkili temasın sağlanamamış ol- ması sayılabilir7. Güneş ışınlarından doğru şekilde yararlanma, insanlarda D vitamini sentezinin %90’ından fazlasını oluşturmaktadır2. Güneş ışınlarından yararlanarak D vitamini ihtiyacının karşılanması; etkili, doğal, ekonomik ve toksik olmayan bir yöntemdir. Ancak güneşe maruz kalınan zaman, mevsim, güneş koruyucu krem kullanımı, ikamet edilen enlem, hava kirliliği, etnik köken, ten rengi, giyim tarzı gibi etkenler güneş ışığı aracılığıyla D vitamini sentezini etkilemektedir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde, açık havada, haftada en az 2 kez kol ve bacakların güneşe maruz kalması yeterli D vitaminini sağlayabilmektedir9. Güneş ışınlarının D vitamini sentezindeki avantajlarının yanında cilt kanseri riski oluşturması gibi dezavantajları da vardır. Çoğu cilt kanseri türü için aşırı güneşe maruz kalma ana risk faktörü olduğundan, halk eğitim kampanyalarında güneş koruyucu kullanılması önerilmektedir. Araştırmalara göre, son yıllarda sadece cilt kanserinden korunmak için değil kırışıklıkların ve yaşlanmanın da önlenmesi adına güneş koruyucu krem kullanımında hem miktar hem de yaygınlık açısından artış olduğu rapor edilmiştir4.

Tüm bu veriler ışığında, çağın pandemisi olarak değerlendirilen D vitamini eksikliğinin çözümünde D vitamini zenginleştirmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Gıdaların yanı sıra yaygın olarak kullanılan güneş koruyucu kremlere D vitamini eklenerek, hem cilt kanserinden hem de D vitamini eksikliğinden uzak kalınabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak D vitamini açısından güneşten faydalanıp hem de güneşin zararlı etkile- rinden uzaklaşmak adına kullandığımız güneş koruyuculara D vitamini eklenerek etkinin arttırılabilmesi için çalışmalar devam etmektedir. Ülkemiz coğrafyasında bahar ve yaz döneminin içine girdiğimiz günlerde vücudumuz için değerli D vitamininin artması ve depolanması için hem yediklerimize dikkat ederken, hem de doğal olarak fayda göreceğimiz, güneşin oluşturacağı olumsuz etkilerden güneş koruyucularla kurtulup D vitaminine sahip olmaya devam edeceğimiz günler bedenimize sağlık olarak yansıyacaktır.


Kaynaklar: 1. Adams, J. S., Chen, H., Chun, R., Gacad, M. A., Encinas, C., Ren, S., ... Barsony, J. (2004). Response element binding proteins and int- racellular vitamin D binding proteins: Novel regulators of vitamin D trafficking, action and metabolism. Journal of Steroid Biochemistry and Molecular Biology, 89–90(1–5), 461–465. https://doi.org/10.1016/j.jsbmb.2004.03.016 2. Barrea, L., Savastano, S., Di Somma, C., Sa- vanelli, M. C., Nappi, F., Albanese, L., Orio, F., & Colao, A. (2017). Low serum vitamin D-status, air pollution and obesity: A dangerous liaison. Reviews in endocrine & metabolic disorders, 18(2), 207–214. https://doi.org/10.1007/s11154- 016-9388-6 3. Bozkaya, G., Örmen, M., Bilgili, S., & Aksit, M. (2017). D vitamini için güneşten yeterince fay- dalanıyor muyuz? Türk Klinik Biyokimya Der- gisi, 15(1), 24-29. 4. Ghiasvand, R., Lund, E., Edvardsen, K., We- iderpass, E., & Veierød, M. B. (2015). Prevalen- ce and trends of sunscreen use and sunburn among Norwegian women. The British journal of dermatology, 172(2), 475–483. https://doi. org/10.1111/bjd.13434 5. Gordon, C. M., DePeter, K. C., Feldman, H. A., Grace, E., & Emans, S. J. (2004). Prevalen- ce of vitamin D deficiency among healthy adolescents. Archives of Pediatrics and Ado- lescent Medicine, 158(6), 531–537. https://doi. org/10.1001/archpedi.158.6.531 6. Hekimsoy, Z., Dinç, G., Kafesçiler, S., Onur, E., Güvenç, Y., Pala, T., ... Özmen, B. (2010). Vitamin D status among adults in the Aegean region of Turkey. BMC Public Health, 10(1), 782. https:// doi.org/10.1186/1471-2458-10-782 7. Holick, M. F. (2007). Optimal vitamin D status for the prevention and treatment of osteoporo- sis. Drugs and Aging, 24(12), 1017–1029. https:// doi.org/10.2165/00002512-200724120-00005 Holick, M. F. (2017). The vitamin D deficiency pandemic: Approaches for diagnosis, treat- ment and prevention. Reviews in Endocrine and Metabolic Disorders, 18(2), 153–165. https:// doi.org/10.1007/s11154-017-9424-1 8. Nesby-O‘Dell, S., Scanlon, K. S., Cogswell, M. E., Gillespie, C., Hollis, B. W., Looker, A. C., ... Bowman, B. A. (2002). Hypovitaminosis D prevalence and determinants among African American and white women of reproductive age: Third National Health and Nutrition Exa- mination Survey, 1988-1994. American Journal of Clinical Nutrition, 76(1), 187–192. https://doi. org/10.1093/ajcn/76.1.187 9. Öncül Börekçi, N. (2019). Current information on Vitamin D deficiency. The Journal of Tur- kish Family Physician, 10(1), 35–42. https://doi. org/10.15511/jtfp.19.00135 10. Satman, I., Ozbey, N., Boztepe, H., Kalaca, S., Omer, B., Tanakol, R., ... & Alagol, F. (2013). Pre- valence and correlates of vitamin D deficiency in Turkish adults. In Endocrine Abstracts (Vol. 32). Bioscientifica.

bottom of page