top of page

ANTİOKSİDANLAR İLE GENÇ KALMAK MÜMKÜN MÜ?




Merhaba! Hepimiz genç ve güzel olmak isteriz. Peki antioksidan alımı ile genç kalmak ne kadar mümkün? Sizler için birkaç güzel çalışmadan minik bilgiler derledim. Sağlıklı ve renkli beslenmeniz dileğiyle...



Hep duyuyoruz; Nedir bu Serbest Radikaller? Yaşlanmamızdaki Etkileri Neler? Oksijen vücutta enerji üretimi için gereklidir. Ancak oksijen aynı zamanda “serbest radikaller” adı verilen hasar verici maddelere dönüşebilir. Serbest radikaller vücuttaki sağlıklı hücrelerle reaksiyona girerek onların fonksiyon ve yapılarını kaybetmelerine neden olarak hücresel hasara yol açabilirler. Bu hasarların yaşlanma, dejeneratif hastalıklar, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, immun bozukluklar ve beyin fonksiyonlarındaki bozukluklar gibi önemli sorunlara neden olduğu bilinmektedir.

Peki ya Yaşlanmamızın Sebeplerinden biri: Oksidatif Stres? Yaşlanma süreci, artan oksidatif stres ve ilgili sistemik inflamasyon ile ilişkilidir. Oksidatif stres ve inflamasyonun belirtileri, ateroskleroz, insülin direnci ve çeşitli kardiyo-metabolik ve nörodejeneratif hastalıklar dahil olmak üzere yaşa bağlı patolojik durumların çoğunun belirtilerinde giderek daha da görünür hale gelmektedir. Oksitlenmiş lipidler ve proteinler cilt bariyerinde de değişikliklere neden olmaktadır. Oksidatif stres, özellikle UV maruziyeti ve yaşlanmanın neden olduğu ciltteki değişimlerden sorumlu önemli bir faktördür.

Serbest Radikallere Karşı Vücudumuzu Nasıl Koruyabiliriz? Hücre hasarına sebep olan serbest radikallere karşı vücudun geliştirdiği korunma sistemleri vardır. Çeşitli maddelerle vücutta oluşan serbest radikaller etkisiz hale getirilir. Bunlar:

1- Yiyeceklerle alınan antioksidan maddeler; askorbik asit (vitamin C), tokoferol (vitamin E), karotenoidler, glutatyon, lipoik asit. Antioksidan vitaminlere ilaveten, antioksidan kapasite artırıcı etki yapan D, K ve Folik asit vitaminleridir. Polifenoller (Ferulik asit, Kaffeik asit, Kuersetin, Kaempferol, Luteolin, Naringenin, Delphinidin, Malvidin, Cyanidin) antioksidan kapasitesi açısından vitaminlerden daha yüksek antioksidan kapasiteye sahiptir.

2- Antioksidan enzimler: süperoksit dismutaz, glutatyon peroksidaz, glutatyon reduktaz.

3- Birçok yiyecekte olan fitonütrientler.

Meyve ve sebzeler antioksidan enzimler de içermektedirler. Yaban mersini, ahududu, böğürtlen, domates, brokoli, sarımsak, ıspanak, havuç gibi meyve ve sebzeler adı geçen polifenoller açısından zengindir. Bu meyve ve sebzeler antioksidan özelliklerinin yanı sıra ara ve ana öğünlerin çeşitlendirilip renklendirilmesini sağlar.

Örneğin Kuersetin birçok meyve ve sebzede, tohumlarda, çay, kahve, eğrelti otu ve doğal boyalar dahil olmak üzere çeşitli gıda ürünlerinde ve bitkilerde bulunan doğal antioksidanlardan biridir. Anti- kanser özellikleri deneylerle kanıtlanmıştır. Birkaç çalışma, kuersetinin meme, kolon, prostat, yumurtalık, endometrium ve akciğer kanseri hücrelerinin gelişiminin önlenmesinde önemli bir rolü olduğunu göstermiştir.

Serbest radikal oluşumu antioksidanlarca kontrol edilmektedir. Ne zaman ki antioksidanların etkinliği azalır veya serbest radikal oluşumu artarsa sorunlar ortaya çıkar. Antioksidanlar bu molekülleri çevredeki dokulara saldırmadan önce stabil hale getirirler. Bu yüzden antioksidanlar optimal hücresel ve sistemik denge için şarttır.


Yaş Alma Sürecinde Antioksidanların Etkisine Biraz Göz Atalım...

Antioksidanlar, özellikle yaşamın son yıllarında insan vücudunda sağlığı ve zindeliği korumak için birlikte çalışır. Bunu serbest radikallerin neden olduğu zararlardan bizi koruyarak yaparlar. Aslında serbest radikaller, genel olarak cildin ve organizmanın yaşlanma sürecinden sorumludurlar.

Serbest radikalleri kontrol etme süreci sayesin- de antioksidanlar yaşamla ölüm arasında bir fark yaratabilir ve yaşlanma hızımızı ve yolumuzu belirleyebilir. Pek çok test ve bilimsel deney, antioksidanlar açısından zengin bir diyet uygulayan ve antioksidan takviyesi alan kişilerin daha uzun ve daha sağlıklı yaşadıklarını göstermektedir. Farklı memeli türlerinin ortalama yaşam süreleri, antioksidan seviyeleriyle ilişkilendirildiğinde; en yüksek miktarda E vitaminine veya en güçlü antioksidan savunma sistemine sahip türlerin en fazla yaşadığı görülmüştür. Antioksidanların, hücrelerin yaşlanma belirtilerinin çoğunu önleyebileceğini gösteren çok sayıda çalışma vardır.

Konuyu “Renkli Beslen!” diye bitirebiliriz bence.

Kırmızı, Yeşil, Beyaz, Mor ve Turuncu. Renkli Diyet tüm menülerinizde olsun... Serbest radikalleri kontrol etme süreci sayesinde antioksidanlar yaşamla ölüm arasında bir fark yaratabilir ve yaşlanma hızımızı ve yolumuzu belirleyebilir. Pek çok test ve bilimsel deney, antioksidanlar açısından zengin bir diyet uygulayan ve antioksidan takviyesi alan kişilerin daha uzun ve daha sağlıklı yaşadıklarını göstermektedir.

Kaynaklar: 1) Atlı, D. T. (t.y.). Yaşlanma ve antioksidanlar. 2) Vaiserman, A., Koliada, A., Zayachkivska, A., & Lushc- hak, O. (2020). Nanodelivery of natural antioxidants: an anti-aging perspective. Frontiers in bioengineering and biotechnology, 7, 447. 3) Masaki, H. (2010). Role of antioxidants in the skin: an- ti-aging effects. Journal of dermatological science, 58(2), 85-90. 4) Yıldız, F. POLİFENOLLER: Optimum Sağlık için Gerekli Gıda Bileşenleri. 5) Aversa, R., Petrescu, R. V., Apicella, A., & Petrescu, F. I. (2016). One can slow down the aging through antioxi- dants. American Journal of Engineering and Applied Sciences, 9(4).

Comments


bottom of page