top of page

UÇUCU YAĞLARIN BEBEKLERDE GÜVENLİ KULLANIMI VE BEBEKLERDE SIKLIKLA KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Uçucu yağlar çok değerli ve pahalı olduklarından tahşiş çok sık karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle kullanılacak uçucu yağların güvenilir markalardan ve eczacı danışmalığında seçilmesi önemlidir.


Uçucu yağlar tıpta binlerce yıldır bir çok alanda güvenilir şekilde kullanılmaktadır. Aroma-terapi, fiziksel ve duygusal sağlığı desteklemek için doğal olarak elde edilen bitkisel yağların tıbbi kullanımı olarak tanımlanabilir. Aromatik bitkiler, yanıkları tedavi etmekten cildi yatıştırmaya, stresi hafifletmeye ve zihni rahatlatmaya kadar birçok kullanım alanına sahiptir. 3 aydan büyük bebeklerde uykuyu teşvik etmek, kaygıyı yatıştırmak ve kolik semptomlarını hafifletmek, oluşabilecek pişik, konak, egzema gibi cilt problemleri için aromaterapi uygulamaları kullanılabilir.


Bebeklerde aromaterapi uygulamalarında doğru uçucu yağ ve sabit yağların seçimi, bu uçucu yağların doğru şekilde seyreltilmesi ve uygun uygulama yöntemlerinin kullanılması önemlidir. Uçucu yağlar günümüzde yaygın olarak birçok yerden bulunabildiğinden, öncelikle saf, orijinal, katkısız uçucu yağlar kullanıldığına emin olunmalıdır. Uçucu yağlar çok değerli ve pahalı olduklarından tahşiş çok sık karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle kullanılacak uçucu yağların güvenilir markalardan ve eczacı danışmalığında seçilmesi önemlidir. Aromaterapi kullanımı yaygınlaşırken, anneler özellikle çocuklarında kullandıkları ürünlerin içeriğine dikkat etmeli ve ürünlerde yapay kokulandırma veya alkol olmadığına emin olmalıdırlar.


Uçucu yağlarda tahşiş

Tahşiş düşük kaliteli bir yağın, yüksek kaliteli rakiplerine benzetmek ya da ürünü olduğundan daha yüksek kaliteli göstermek için yapılan aldatmaca, etik dışı işlemlerdir. Uçucu yağların başka maddeler ile seyreltilmesi veya karıştırılması çok kolaydır.


Tahşiş yöntemleri:

1- En yaygın metod uçucu yağın başka bir sabit yağ ile karıştırılmasıdır. Bu durumda uçucu yağ uçtuktan sonra uygulanan yerde yağ izi bırakmaktadır. Gerçek uçucu yağ uçtuktan sonra iz bırakmaz.


2- Uçucu yağın alkol veya izopropil miristat gibi bir ürünle karıştırılması.


3- Uçucu yağın daha ucuz benzer bir yağ ile karıştırılması. Örneğin pahalı bir yağ olan gül yağının içine ıtır eklenmesi veya Neroli uçucu yağının içine bergamot veya petitgrain eklenmesi gibi.


4- Uçucu yağın içine citronella, geraniol veya linalol gibi bazı komponentlerin katılması.


5- Uçucu yağların içine sentetik kokuların katılması.


Uçucu yağlardan tamamen farklı olan, sağlığa faydası olmayan ve cildi tahriş edebilecek tağşiş edilmiş yağlardan kaçınılmalıdır. Bu nedenle doğru uçucu yağ seçimi için eczacı danışmanlığı tercih edilmelidir. Yapay/sentetik kokular, tahşiş edilmiş uçucu yağlar istenen etkiyi gösteremezler. Bu tip ürünlerin, sağlığa katkıları olmadığı gibi bebeğe zarar verebilir ve cildini tahriş edebilirler.


Bebeklerde Aromaterapi:

Uçucu yağlar asla doğrudan cilde uygulanmamalıdır. Mutlaka bebek cildine uygun bir taşıyıcı yağ ile karıştırılmalıdırlar. Bebekler asla uçucu yağ içmemeli veya yutmamalıdır. Bu nedenle uçucu yağlar, bebek ve çocukların erişemeyeceği yerlerde ve kilitli şişelerde saklanmalıdır.


Genel Kurallar:

1- Uçucu yağlar 3 aylıktan küçük bebeklerde kullanılmamalıdır. Kullanılacak ise mutlaka uzman kişi tavsiyesi ile aşağıdaki belirtilen dozları aşmayacak şekilde uygulanmalıdır.


2- Bebeklerde aromaterapi uykuyu teşvik edebilir, kaygıyı yatıştırabilir ve kolik semptomlarını hafifletebilir. Cilt problemlerinde kullanılabilir.


3- Uçucu yağlar çok güçlüdür, mutlaka uygun seyreltme oranlarında, doğru taşıyıcı yağlar veya kremler içinde seyreltilmelidir. Sabit yağ olarak tatlı badem yağı, ayçiçek yağı, Hindistan cevizi yağı, üzüm çekirdeği yağı veya susam yağı kullanılabilir.

Bebek ve çocuklarda uçucu yağların seyreltilme oranları:

• Prematüre bebeklerde sadece hidrosoller uygulanabilir. • Yenidoğanlarda 1 damla 20 ml sabit yağ ile karıştırılabilir.

•6ay–2yaş arası 1damla 10ml sabit yağ

•2-5 yaş 1damla 5ml • 5-10 yaş 1-2 damla 5 ml


Bebeklerde Sıklıkla Görülebilen Problemler:


SÜT ÇOCUKLUĞU DÖNEMINDE UYKUYA DALMA PROBLEMLERI (INSOMNI)

Yeni doğmuş bebek yaşamının %70’ini uyuyarak geçirir, bu dönemde bebeğin ortalama uyku süresi 18-20 saattir. İlk 3 ayda bebek gece-gündüz kavramını öğrenerek, gündüz uykusunu azaltmaya başlar. 3 ayın sonunda normal uyku süresi 15 saate kadar iner. Hayatın ilk yıllarında bebeklerde uyku problemleri fazlaca görülmektedir. Süt çocukluğu döneminde en sık görülen uyku bozukluğu, uykuya dalmada zorlukla ilişkili insomnidir. 6-36 ay arasındaki çocukların %10-30’unda gözlenmektedir. 0-2 yaş arasındaki uyku bozukluk-larının yaklaşık %80’ini oluşturmaktadır. Bu dönemde her dört çocuktan birinde uyku problemi gelişir.


Bebeği rahatça uyutabilmek için dikkat edilebilecek noktalar:

  • Sabit uyku saati ve uyku öncesi rutinlerin uygulanması Örneğin; bebek odasında uyku öncesi lavata uçucu yağı kullanılması veya hafif bir müzik çalınması, ninni söylenmesi

  • Bebeğin uyku öncesi ılık su ile yıkanıp aromatik masaj yapılması

  • Bebeğin aç karnına yatırılmaması

• Emziren annelerin kafein içeren ve gaz yapıcı ürün tüketimini sınırlaması

• Bebek odasında sigara kesinlikle içilmemesi • Bebek odasının önceden havalandırılması • Bebek odasının sessiz ve loş/karanlık olarak düzenlenmesi • Bebek odasının uygun sıcaklıkta tutulması • Bebek odasının ceza amaçlı kullanılmaması • Bebek odasında televizyon, bilgisayar, cep telefonu vb. bulundurulmaması


AĞLAMA VE GERGINLIK

Karnı tok mu? Evet Bezi temiz mi? Evet... Ateşi var mı? Yok. Bebeklerin ağlamak için kendi nedenleri vardır. Bebeklerde ağlama ve gerginlik her anne ve babanın karşılaştığı durumdur. Bu durumda bazı yöntemler denenebilir.


Emzirme:

Emme hareketi bebeğin kalp atış hızını düzenleyebilir, midesini rahatlatabilir, gerginliğini azaltır ve sakinleştirir. Ayrıca bebek anne kucağında kendini güvende hisseder.



Sarılmak ve Kundaklamak:

Yeni doğan bebekler, anne rahimdeki gibi bir sıcaklığı ve güvenliği hissetmekten hoşlanırlar. Bu duyguyu yeniden yaşatmak için, bebeği terletmeyecek yumuşak pamuklu bir battaniye ile sarmak, kucaklamak veya omuza yatırmak önerilebilir.


Müzik ve Ritim:

Müzik, ninni, hafif bir şarkı veya odanın içinde bebekle birlikte yavaşça dans etmek bebeğin rahatlamasını sağlayabilir. Bebekler, elektrikli süpürge, çamaşır makinesi, fan veya saç kurutma makinesi veya muslukta akan su sesi gibi, anne rahminde duydukları seslere benzer seslerle rahatlarlar, kendilerini güvende hissederler.


Masaj:

Bebekler dokunulmaya bayılırlar. Aromatik bir yağ karışımı ile hafif ve nazik olarak yumuşak dokunuşlarla uygulanan masaj bebeği sakinleştirir, uykuya hazırlar ve kilo almasına yardımcı olur. Yapılan bazı çalışmalar bebeğe düzenli uygulanan masajın kilo alma hızını arttırdığını göstermektedir.


KOLIK

Kolik sağlıklı bir bebeğin tekrarlayan ve yoğun ağlama veya telaşlanması ile karakterize durumudur. Bu davranışları tetikleyecek görünürde herhangi bir etken bulunmaması ve atakların genellikle akşam vakitlerinde meydana gelmesi nedeniyle infantil kolik, ebeveynler için oldukça sinir bozucu bir durumdur. Dünya üzerindeki çocukların yaklaşık olarak %5- 40’ını etkilediği tahmin edilen kolik tipik olarak bebeğin ikinci veya üçüncü haftasında ortaya çıkma eğilimindedir.

Kolik bebeklerde meydana gelen belirtiler genellikle günün aynı saatlerinde oluşur. Gündüz ve öğle vakitlerinin aksine İngilizcede ‘rush hour’ denilen akşamları yoğun olarak seyreden kolik bebek belirtileri aniden ortaya çıkar. Bebekler, mutlulukla gülümserken aniden ağla- maya başlayabilir. Ağlama ve yaygara koparma özellikle yaşamın ilk 3 ayı içerisinde bulunan infantlar için normal kabul edilir.


Kolik bebekler için pediatristin önerdiği gaz giderici ürünler dışında bebeğin karnına yumuşak bir şekilde uygun uçucu yağlar ile aromatik masaj uygulaması bebeği rahatlatabilir. Dokunma duygusu bebekler için çok önemlidir. Bebekler anne karnından çıktığı andan itibaren sevgi dokunuşunun mucizevi etkisini hissetmeye başlarlar.


CILT PROBLEMLERI

Bebek Cildinin Özellikleri:

Cilt, çevresel faktörlerden en çabuk etkilenen organdır. Vücudu dış etkenlere karşı savunan bir mekanizma görevi görür. Bebeklerin özellikle de yenidoğanların deri yapısı oldukça farklıdır.


• Cilt yapıları normalden daha incedir.

• Vücutlarının dış katmanı normal insanlara göre daha az sebum (yağ) üretir. Bu nedenle dış etkenlere karşı koruyuculuk düşüktür.

• Kolajen yapı gelişimini tamamlamamıştır. Deri elastikiyeti tam değildir.

• Ter bezleri tam olarak gelişmemiştir. Vücut ısısını korumakta zorlanırlar.

• Deri salgılarının üretimi düzenli değildir. Bu durum enfeksiyon oluşma riskini yükseltir.


CILT KURULUĞU

Deride yeterli sebum üretiminin olmayışı bebeklerde cilt kuruluğunun ortaya çıkmasına neden olur. Cilt kuruluğu bulunan bir bebek teni, özellikle yüz, kol ve bacakları pul pul görünür. Bu durum, vücutta yeterli nem dengesinin sağlanamamasından kaynaklanır. Cilt kuruluğunu gidermenin en temel yolu, vücudu yeterli düzeyde nemlendirmektir. Yeterli nemlendirme yapılmaz ise sorun atopik dermatit ve egzama gibi daha ciddi boyutlara ulaşabilir.


Bebek cildine hem yıkama sırasında hem de sonrasında nemledirecek ajanların kullanılması önemlidir. Bebek banyosuna aromatik yağlar içeren bir karışım eklenebilir ve yıkanma sonrasında yine aromatik bir yağ karışımı ile cilt nem dengesi sağlanabilir.


PIŞIK

Pişik, genellikle bez bölgesinde deri tahrişi şeklinde ortaya çıkan kırmızı kabarık döküntülerdir. İdrardaki amonyağın ve dışkıdaki bakterilerin deriye uzun süreli teması cilt tahrişine yol açar ve pişik oluşturur. Bunun sonucunda ciltte yanma, acı ve kaşıntı meydana gelir. Pişik sadece bez bölgesinde değil, sıcak havalarda vücudun katlanma bölgelerinde de görülebilir. Bu durumun kilolu bebeklerde görülme olasılığı daha yüksektir. Gerekli önlemler alınmadığında ilerleyerek mantara dönüşebilir.


Pişiği önlemenin en kolay yolu; bez bölgesini temiz ve kuru tutmaktır. Bebeğin teni kirli bez ile ne kadar az temas halinde olursa pişiği önlemek o kadar mümkündür. Bu nedenle alt bezi sık sık değiştirilmeli ve alt temizliği özenle yapılmalıdır.


Bebek alt temizliğinde, ıslak mendil, pamuk gibi ürünler yerine su kullanımı tercih edilmelidir. Bebek altı mümkün olduğunca her dışkı sonrası ılık su ile yıkanarak temizlenmeli ve sonrasında cilt nazik bir şekilde kurulanmalıdır. Bez bölgesini bol bol havalandırmak da bu süreçte faydalıdır. Bebek alt temizliğinde bitki hidroselleri tonik görevi görür. Cildi temizler, içindeki eser miktarda bulunan uçucu yağ bileşimleri ile antibakteriyel etki gösterirler. Pişik oluşumunu engelleyebilmek için bez bölgesine kalendula ve sarı kantaron içeren bir yağ da uygulanabilir. Pişiklerde ayrıca içeriğinde çinko oksit bulunan pişik önleyici krem ve merhemlerin kullanımı ile tahriş olmuş bölge tedavi edilebilir ve yeni pişik oluşumu önlenebilir.


ISILIK

Ter bezi kanallarının tıkanması nedeniyle ortaya çıkan minik kırmızımsı döküntü-ler isilik olarak tanımlanır. İsiliğin oluşma sebebi, ter bezlerinin bebeklerde henüz tam olarak çalışmamasıdır. Bebek ve çocuklar aşırı nemli ve sıcak ortamlarda bulunduğunda vücutlarını soğutmak için terlerler bu durum cilt gözeneklerinin tıkanmasına neden olur. İsilik sıklıkla boyun, göğüs, kol, bacak, burun, alın gibi bölgelerde ve dirsek ile diz kapaklarının katlı kalan iç kısımlarında meydana gelir. Ortam sıcaklığını ayarlamak, bebeğe düzenli duş aldırmak, çok kalın kıyafetler giydirmemek ve vücudunun hava almasını sağlamak, sorunun ortadan kalkmasına yardımcı olur.



ATOPIK DERMATIT

Bebek ve çocuklarda en yaygın görülen deri hastalıklardan biri de atopik dermatit olarak bilinen alerjik bir deri hastalığıdır. Atopik dermatit, cilt kuruluğunun ilerlemiş versiyonudur. Deride kaşıntı, kuruma, kızarma ve kabarık döküntüler şeklinde kendini belli eder. Daha çok birkaç haftalık bebeklerde ve 5-6 yaşlarındaki çocuklarda ortaya çıkar. Alerjik bir sorun olması nedeniyle polen, toz, besin veya hayvan alerjisi ile ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır. Ayrıca terleme ile hastalığın şiddetinde artış gözlemlenebilir.


Atopik dermatit tedavisinde önemli noktalar bebeğin terlemesini önlemek, aşırı sıcak ortam-lardan uzak tutmak, alerjen faktörünü ortadan kaldırmak ve sorunlu bölgeleri temiz tutarak, cildi uygun şekilde nemlendirmektir. Bebek giyimlerinin detarjanla değil beyaz sabun içerikli bir karışımla yıkanması, çamaşırlarda yumu-şatıcı kullanılmaması atopik dermatitin yatışması açısından önemlidir.


EGZAMA

Atopik dermatitin ilerlemiş hali bebeklik egzaması olarak bilinen bir cilt hasta-lığıdır. Ailede saman nezlesi, astım gibi alerjik hastalıkları olan bireyler varsa bebekte egzama oluşma olasılığı daha yüksektir. Aynı atopik dermatit gibi egzama da alerjik faktörlerden etkilenir. Deride sulanma, kaşıntı, kuruluk ve kabarıklık gibi belirtilerle kendini gösterir. Yanaklarda kızarıklık ve soyulma, saç derisinde ise kabuklanma şeklinde oluşabilir. Bunun dışında vücudun boğum ve katlanma yerleri ile kulak arkası ve koltuk altları en sık görülen bölgelerdir. Genellikle 3 aylıktan daha büyük bebeklerde ortaya çıkar ve çoğu vaka gerekli tedavi uygulandığında en geç 3 yaşına kadar tamamen iyileşme gösterir.

Bebeğin cildine uygun ve yatıştırıcı vücut ürünleri kullanılmalı, cildi düzenli olarak nemlendirmeye özen gösterilmelidir. Kullanılan sabun, şampuan ve deterjanlar, egzamayı tetikleyecek içeriğe sahip olmamalıdır.


KONAK

Bebeklerde en sık karşılaşılan deri hastalıklarından bir diğeri de konaktır. Saç derisi, kaş, alın, boyun, kulak arkası gibi yağ üretiminin daha fazla olduğu bölgelerde kırmızı pullanmalar şeklinde ortaya çıkan döküntülere konak veya tıptaki adı ile seboreik dermatit adı verilir. Konak, kuru ve pul pul bir görünüme sahiptir. Zamanla soyulmalar şeklinde görülebilir. Genellikle kafa derisinde, kaşlarda ve kulak arkalarında daha sık rastlanır. Seboreik dermatit bebeklerde 1-2 aylıkken ortaya çıkar ve çoğunlukla 4-5 aylıkken ortadan kaybolur.


Konak olan bölgedeki kabukların koparılmaması gerekir. Saç derisindeki kabuklar zeytinyağ içerikli bir aromatik karışımla masajla yumuşatılarak temizlenebilir. Bebeklerde, aromaterapi ile uykuya hazırlayıcı, sakinleştirici, gaz ve kolik problemlerinde yardımcı, cilt problemlerinde iyileştirici ve rahatlatıcı çözümler sağlanabilir. Bebek ve çocuklarda aromatik karışımlar hazırlanırken karışımlardaki uçucu yağlar dikkatle seçilmeli ve dozları düşük olarak dikkatle ayarlanmalıdır.

Bebeklerde sadece sabit yağlarla bile etki sağlamak mümkün olabilir. Ancak kullanılan sabit yağların soğuk sıkım olması tedavi açısından önemlidir. Çünkü bu teknikle üretilen yağlarda antioksidanlar, Omega 3 ve Omega 9 yağ asitleri, fitosteroller gibi değerli bileşimler bozulmadan yağa geçerler ve tedaviye katkı sağlarlar.


Bebeklerde ve çocuklarda kullanılabilecek sabit yağlar; tatlı badem yağı, üzüm çekirdeği, ayçiçek, hindistan cevizi veya susam yağı olabilir. Çalışmalar, bebek masajı uygulamasının çocuklarda kilo almaya yardımcı olduğu, büyümeyi olumlu etkilediği ve huysuzluk ve uyku problemlerine iyi geldiğini göstermektedir.



Bebek ve çocuklarda kullanılabilecek uçucu yağlar:

PAPATYA - Matricaria recutita- Chamaemelum nobile

Alman papatyası (matricaria recutita) ve Roman papatyası (Chamaemelum nobile) yumuşak uçucu yağlardır. Bebeğin uyku problemlerinde yardımcıdır. Papatya, doğal olarak rahatlatıcı etkiye sahiptir ve geleneksel olarak uykusuzluk problemlerinde bebek ve erişkinlerde kullanılmaktadır. Papatya ve lavanta birlikte kullanıldığında kolik problemlerini hafifletebilir. Papatya uçucu yağı, kaygı, anksiyete ve depresyon problemlerinde, sinirli ve yaygaracı çocukların sakinleşmesine, rahatlatmasına yardımcı olur.


LAVANTA - Lavandula angustifolia

Bebek ve çocuklarda lavantanın sakinleştirici ve rahatlatıcı etkisinden yararlanılır. Bebeklerde masaj yolu ile sakinleşme ve uykuya hazırlama sağlanabilir. Lavanta yağı ayrıca çocuklarda, böcek ısırmalarında ve kaşıntıyı azaltmak içinde kullanılır. 2016 yılında yapılan bir çalışmada, kontrol gurubuna kıyasla lavanta yağı koklatılan çocuklarda ağrının daha az algılandığı ve kalp atım hızının düştüğü belirlenmiştir. Başka bir çalışmada lavanta yağı ile masaj uygulanan çocuklarda kolik semptomlarının azaldığı görülmüştür.


ÖKALIPTUS -Eucalpytus radiata

Eucalyptus globulus, Eucalyptus radiata, Eucalyptus citrodora ve Eucalyptus dives gibi birçok kemotipi olmasına rağmen çocuklarda tercih edilen türü Ökaliptus (Eucalpytus radiata) dır. Çocuklarda nefesin açılmasına yardımcı olur. Ökaliptus doğal bir ekspektorandır ve solunum yolları tıkanıklıklarında çözücü rol oynar. Bu etkisi nedeni ile kışın soğuk havalarda ökaliptus gözde bir uçucu yağdır.

Eucalyptus globulus erişkinlerde tercih edilir. Eucalyptus globulus erişkinlerde güvenle kullanılan bir uçucu yağ olmasına rağmen çocuklarda özellikle 2 yaşın altında kullanılmamalıdır. Çocuklarda Eucalyptus radiata tercih edilmelidir.


MANDALINA – Citrus reticulate

Mandalina uçucu yağı aynı lavanta gibi sakinleştirici etkiye sahiptir. Lavanta uçucu yağından irrite olan veya etki alınamayan bebeklerde gece kullanım için iyi bir alternatiftir. Tatlı bir kokuya sahip olan mandalina, fototoksik etkisinin olmaması nedeni ile portakal uçucu yağına tercih edilir. Cilde sabit bir yağ içinde seyrelti-lerek uygulanabilir.


LIMON- Citrus limon

Limon uçucu yağı, enerjiyi ve ruh halini yükseltmeye yardımcıdır. Bebeği şekerleme sonrası uyandırma çağrısı olarak diffuserda uygulanabilir.


VANILYA - Vanilla planifolia

Vanilla planifolia’nın anavatanı Meksika ve Orta Amerika olarak bilinmektedir. Bebek ve çocuklarda rahatlatıcı, sakinleştirici ve huzur içinde uyumaya yardımcı olarak kullanılabilir. Diffuser ile kullanılabilir. Ayrıca spazm giderici etkisinden dolayı masaj yolu ile fayda sağlayabilir.


HIDROSOLLER:

Uçucu yağ elde edilirken buharın taşıdığı yağ bir miktar suya karışır. Damıtma sonrası uçucu yağ toplanır, geriye kalan su hidrolat olarak tanımlanan sadece suda çözünen maddeleri içeren çiçek veya bitki suyudur. Hidrolatların litresinde ortalama 0.1-0.5 gr uçucu yağ bulunur. Hidrolatlar yumuşak içeriği ile bebek ve çocuklarda rahatlıkla kullanılabilir. Hidrolatlar bebek altını temizlemede kullanı-labilir. Özellikle papatya, lavanta veya gül hidrolatları bebek cildini temizlerken, cildin yatışmasına, bezden oluşan kızarıklığın azal-masına yardımcı olur. Cildi sakinleştirir, cilt ph dengesini düzenler.


Bebek ve çocuklarda aromaterapi uygulama yolları:


Oda Spreyi:

Lavanta, mandalina gibi sakinleştirici, uykuya hazırlayıcı uçucu yağları, ıtır veya gül hidrosolü içine koyarak bebek odasında rahatlatıcı bir ortam oluşturulabilir. Ayrıca bebek yastık ve çarşaflarına lavanta hidrosolü sıkılarak bebeğin daha huzurlu uyuması sağlanabilir.


Diffuser:

Uygun uçucu yağ, ev ortamında su bazlı bir diffuser kullanılarak verilebilir. Bebek için önemli olan su ile çalışan bir diffuserın tercih edilmesidir. Eğer sadece uçucu yağ ile çalışan bir diffuser kullanılıyor ise bebek için ağır olabileceğinden istenmez. Bebekler için her yarım saatte 2 dakika diffuser çalıştırması yeterli olmaktadır.


Masaj:

Bebek için en önemli tedavi edici, rahatlatıcı etki, dokunma ile sağlanır. Yeni doğan bebeğe günlük yıkama sonrası uygulanacak masaj, bebeği ebeveynine dokunma ile daha da yakınlaştırdığı gibi rahatlama ve güven de sağlar.

Yeni doğan bebeklerde özellikle ‘rush hour ‘denilen günün sonuna doğru 17.00- 19.00 arası beliren ani ağlama krizlerine neden olan gaz sancılarında masaj yolu ile aromaterapi karışımının uygulanması bebeğin rahatlamasına yardımcı olur.


• Masaj uygulamasında; kullanılan yağ karışımı avuç içinde hafifçe ısıtılır.

• Yumuşak bir şekilde bebeğin ayak ve bacaklarından masaja başlanır. Bebek cildine yetecek bir basınçla yukarı doğru masaja devam edilir.

• Bebeğin karın bölgesinde parmaklarla ufak daireler çizilerek masaja devam edilir.


Banyo:

Bebek banyosu için, lavanta ve mandalina veya papatya uçucu yağı uygun bir sabit yağ içinde karıştırılarak banyo suyuna katılır. Bu şekilde yapılan banyo sonrasında, bebek cildi nemlenecektir ayrıca bebeğin sakinleşmesi ve rahatlaması sağlanacaktır. Banyo sonrasında yine aromatik bir karışımla masaj yapılması, bebeğin dokunma ile duygusal olarak rahatlaması, güven duygusunun artması ve uykuya hazırlanması açısından önemlidir.



Kaynaklar:

1-Medically reviewed by Debra Rose Wilson, Ph.D., MSN, R.N., IBCLC, AHN-BC, CHT — Written by Emma Harper on July 1, 2016

2. Ball, H. L. (2003). Breast-feeding, bed-sharing, infant sleep. Birth, 30(3): 181-188

3-Güngör M, Kara B. Süt çocuğu uyku problemleri. Per H, Arhan E, editörler. Çocuklarda Uyku Sağlığı ve Bozuklukları. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2020. p.48-52.

4- Clinical Aromatherapy Essenstial Oils in Practice Jane Buckle

5-Phytotherapy Essentials, Healthy Children, rob san- tich&Kerry Bone

6-Ball, H. L. (2003). Breast-feeding, bed-sharing, infant sleep. Birth, 30(3): 181-188


Uzm. Ecz. Sevil Ağalar Altınel

Comments


bottom of page