top of page

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GEBELİK SONUÇLARI


Polikistik over sendromlu kadınların gestasyonel diyabet ve buna bağlı olarak fetal makrozomi gibi komplikasyonlar için daha yüksek riskli bulunmasından dolayı PKOS’lu her kadına tarama amacıyla ilk trimesterde açlık glukoz ölçümü ve 24-28. gebelik haftasında 75gr oral glukoz tolerans testi önerilmelidir.


Gestasyonel hipertansif hastalıklar: PKOS’lu kadınlarda daha sık görülmektedir. PKOS’lu gebelerin gestasyonel hipertansiyon ve preeklampsi gelişimi için daha yüksek riskli olduğu gösterilmiştir. Yapılan prospektif bir çalışmada PKOS’lu gebelerde daha yüksek ambulatuar kan basıncı, azalmış arteriyel elastisite ve gebeliğe vasküler adaptasyon bozukluğu tespit edilmiştir.


Erken gebelik kaybı: PKOS’lu kadınlarda erken gebelik kaybı oranları %40 gibi yüksek bir oranda bildirilmiştir. Ek olarak tekrarlayan düşüğü olan kadınlar arasında PKOS prevalansı artmış görünmektedir. Bir çalışmada tekrarlayan düşük ile başvuran hastaların %82’sinde PKOS tespit edilmiştir. Polikistik over hastalarında artmış erken gebelik kaybının muhtemel sebebi bu hastalardaki artmış ovulasyon indüksiyonu tedavisinin kullanımıyla ilişkilendirilmiştir.


Preterm doğum: Preterm doğumun en önemli nedenlerinden biri çoğul gebeliktir. PKOS’lu kadınlarda yardımcı üreme tekniklerinin kullanımının daha yaygın olmasından dolayı çoğul gebelik daha sık görülür. Yalnız çoğul gebeliğin dışlandığı çalışmalarda da PKOS preterm doğum için artmış risk ile ilişkilendirilmiştir.


Gestasyonel diyabet: PKOS ile gestasyonel diyabet (GDM) arasındaki ilişki yapılan bir retrospektif vakakontrol çalışmasında gösterilmiştir. Yapılan bu çalışmada GDM öyküsü olan kadınlarda, komplikasyonsuz gebelikleri olan kadınlara göre polikistik over sendromunun ultrason, klinik veya endokrin bulguları ile polikistik overler prevalansı daha yüksek bulunmuştur. Ancak bazı çalışmalar GDM gelişme riskini PKOS’un kendinden ziyade obezite veya aşırı kilonun arttırdığını öne sürmüşlerdir ve vücut kitle indeksi (VKİ) ile eşleştirip yapılan karşılaştırmalarda kontrol grubuyla PKOS’lu grubun arasında belirgin fark olmadığını bulmuşlardır. Bunun yanında VKİ eşleştirmeli subgrup analizi yapılan 5 çalışmada ise tek başına PKOS’un GDM gelişimini arttırma riskiyle ilişkili bulunmuştur. Çalışmalar arasında belirgin bir heterojenite göze çarpmaktadır. Bu konuda daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Polikistik over sendromlu kadınların gestasyonel diyabet ve buna bağlı olarak fetal makrozomi gibi komplikasyonlar için daha yüksek riskli bulunmasından dolayı PKOS’lu her kadına tarama amacıyla ilk trimesterde açlık glukoz ölçümü ve 24-28. gebelik haftasında 75gr oral glukoz tolerans testi önerilmelidir.


Doğum ağırlığı: PKOS ile doğum ağırlığı arasındaki ilişki net değildir. Yapılan çalışmalarda farklı sonuçlar elde edilmiştir. 12 çalışmayı içeren bir meta-analizde PKOS’lu annelerden doğan infantlarda belirgin olarak daha düşük doğum ağırlığı gösterilmiştir. Ancak bu farklılık çok kısıtlı düzeydedir. Bunun yanında yüksek validasyonlu subgrup analizi yapılan 4 çalışmada ise aynı klinik özellikteki hastalar eşleştirildiğinde neonatal doğum ağırlıklarında herhangi bir farklılık saptanmamıştır. Ayrıca PKOS’lu anne bebeklerinde makrozomi veya gelişme geriliği insidansında artış izlenmemiştir. PKOS’lu anne fetuslarının gelişimini etkileyen ve makrozomi veya gelişme geriliği yapan etkenlerin birbirini hafiflettiği de öne sürülmüştür.


Sezaryen ve müdahaleli doğum: PKOS’lu annelerin sezaryen ile doğum oranının kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Ancak her 2 grup yaş ve VKİ gibi aynı zamanda sezaryen riskini arttıran faktörlere göre eşleştirildiğinde anlamlı fark saptanmamıştır. Müdahaleli doğum açısından her iki grup arasında anlamlı fark saptanmamıştır.



PROF.DR. TEVFİK YOLDEMİR

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI

댓글


bottom of page