top of page

KANSERİ ÖNLEME VE TEDAVİDE BESLENME VE YAŞAM TARZI PAROMETRELERİ

Türkiye’de 2020 yılında, yeni kanser vaka sayısı 233.834 ve kansere bağlı yaşam kaybı sayısı 126.335 olarak bildirildi. Dünyada ise 2020 yılında, 20 milyon insana kanser teşhisi konulmuş, 9.9 milyon kişi hayatını kaybetmiştir.Kanser 100’den fazla organ ve dokuda hücrelerin kontrol dışı çoğalması ve yayılmasını ifade etmektedir. Çok sayıda genetik mutasyon sonucu kanser hücresi ve tümörler oluşmakta, metastaz sonucu vücuda yayılmaktadır. Kanser hastaları, organ yetmezliğinden, çoğunlukla kalp yetmezliğinden ölmektedir. Şekil1, kanser hücre ve tümörleri ile normal hücre ve dokular arasındaki farklılıkları özetlemektedir. Moleküler, epidemiyolojik araştırmalar; kanser ölümlerinin %50 azalmasının; kronik, akut inflamasyonun ve oksidatif stresin azaltılması, sağlıklı beslenme, sigara ve alkol kullanmama, çevre ve kimyasal kirlilikleri önleme, normal günlük spor, virüs ve enfeksiyonlardan korunma, şişmanlık ve stresten korunmakla, erken teşhis ve tedavi ile mümkün olacağını hesaplamaktadır.





Yüz elli yıllık yoğun araştırmalara rağmen, kanserin kesin tedavisi, genetik mutasyon mu yoksa mitokondriyal metabolik bir hastalık mı olduğu henüz çözümlenmiş değildir. Kanser konusunda; kemoterapi, radyoterapi, cerrahi terapiler, immün terapi ve diğer alternatif terapi araştırmaları tüm dünyada devam etmektedir. Tüm araştırmalar kanserin insan metabolizmasını oksidatif stres ve inflamasyon artışı ile tetikleyen; nükleer DNA mutasyonu ve mitokondrial disfonksiyonu ile başlama, gelişme, yayılma ve tümör oluşumu, evreleri sonucu insan yaşamını etkilemektedir. Tümörlerin yayılması ile bağışıklık sistemi hücreleri kanseri önlemede yetersiz kalmaktadır.


Besinler, Oksidatif Stres, İnflamasyon ve Kanser Etkileşimi

Yetersiz ve aşırı beslenme, şişmanlık ve insulin direnci; serbest radikal dengesini bozmaktadır. Bu ise kronik ve akut inflamasyon artışına neden olmaktadır. Oksidatif stres kanserlerin her aşamasında var olan ve kontrol edilmesi gereken bir parametredir. Besinler oksidatif stres, inflamasyon ve kanser ilişkisi Tablo-1 de özetlenmiştir.





Hücre içi redoks (oksidan-antioksidan) biyodengesinin bozulmaması, mitokondri disfonksiyonunun önlenmesi, kanser hastalığının önlenmesinde önemlidir. Bu nedenle mitokondri sayısı ve fonksiyonların eksiksiz olması gerekir. Başka bir deyişle mitokondri sağlığı için optimum beslenme modeli Tablo-3’de özet olarak verilmiştir.





Mitokondri sağlığı ve epigenetik faktörlerin kanserin iyileşme sürecinde ve tekrar nüks etmemesinde 6 faktör önemlidir.


a-Şeker tüketimi, özelliklede yüksek früktoz, glisemik indeksi yükseltici, insulin direncini artıran gıdalar tüketilmemelidir.

b-Aktif, sportif bir yaşam tarzı ile mitokondrinin biyogenezi (sayısı ve fonksiyonu) artmakta, kanser riski azalmaktadır (Günde 10.000 adım).

c-Mitokondri besinlerinin alınması; bu besinler; Alfa-Lipoik asit, asetyllsistin, karnitin, biotin, nikotinamid, riboflavin, pyridoxin, CoQ10, resveratrol ve taurine. Tüm bu doğal besinler solunum ve metabolizmayı ATP’yi (Hücre enerjisi) artıracaktır.

d-Günlük kalori miktarının azaltılması ile otofaji (hücre yenilenmesi) ve mitofaji (mitokondri yenilenmesi) artacaktır. Günlük kalorinin kişiye göre farklı olmasına rağmen yarıya düşmesi, bağışıklık sistemini güçlendirecek, kanserli hastalarda metastazı önleyici faktör olacaktır.

e-Ketojenik beslenme ile sağlıklı yağ tüketimi sonucu kısa dönemde mitokondri fonksiyonu optimize olacaktır.

f-Bol oksijenli temiz hava sağlıklı hücreleri ve mitokondriyi çoğaltırken kanserli hücrelerini zayıflatmaktadır.


Kanserin Çevre Kirliliği ve Yaşam Tarzı Nedenleri

Genetik ve beslenme dışında; çevre kirliliği ve yaşam tarzı faktörleri de kansere neden olmaktadır. Takriben kanserlerin %5’i genetik olarak doğuştan %15’i virüsler (HIV, Human papillomavirus (HPV). Epstein-Barr virüsü ve diğerleri), kalan %80 ise çevre ve yaşam tarzı faktörleri ile ilgilidir.


En önemli risk faktörleri;

Spor eksikliği (inaktif, Sedanter yaşam tarzı)

Hormonlar (Endojen) Sigara Alkol

Şişmanlık Yaş ilerlemesi Radyasyonlar (Güneş ışınları dahil) Kanserojen kimyasallar(Radon ev içi kanserojen gaz)


Kanseri Önleme ve Tedavide İmmunbeslenme: Güçlü Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sistemi hücreleri, T-hücreleri, B-hücreleri, doğal öldürücü hücreler (NK hücreleri) kifayetli sayıda ve fonksiyonel olması için uygun ve yeterli besin alınması zorunludur. En önemli immünbesinler ve fonksiyonları Tablo-3’de verilmektedir.





Kanserin başlangıcında, ilerlemesinde, tümör oluşumunda, tedavisinde, kemoterapide, radyoterapide, immün terapide, ameliyat öncesi ve sonrasında kişisel bağışıklık sistemi önemli olmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıf olması sonucu, gelişen tümörlerde kanser hücreleri bağışıklık sisteminden kaçmayı ve mikroçevreye uyum sağlayarak, bağışıklık sistemi hücrelerine karşı dirençli hale geçerler. Tümörden salınan baskılayıcı faktörlerin üretiminin ve aktivitesinin ortadan kaldırılması için yani bağışıklık sistemi yetmezliğinin önlenmesinde; kanserli hastanın kendisinden alınan kandan elde edilen dolaşan öldürücü (periferik kan sitotoksik) T lenfosit (STL) ya da TİL hücrelerin laboratuvar koşullarında olgunlaştırılması ve çoğaltılması ile, bu hücrelerin anti-tümör fonksiyonlarının artırılması mümkün olmaktadır. Bu ise dirençli kanser hücrelerinin de bağışıklık sistemi hücreleri tarafından yok edilebilme imkanını doğurmaktadır. Kansere karşı immün terapiler artarak kullanılmaktadır. En yaygın kullanılan immün terapi uygulamaları Tablo-4’de verilmektedir.





Kanseri Önleme ve Tedavide En Önemli Besin Maddeleri ve Fonksiyonları

Geleneksel kanser tedavisine ilaveten kanseri önlemek, tedavi etmek ve nüks (relaps) etmesini önlemek için özel besinlerin tüketilmesi yararlı olduğu için tavsiye edilmektedir. Besinlerin doğal, katkı maddesi ve toksik maddeleri içermeyen minimal işlem görmüş olması gerekir. Besin tedavilerinin en önemli fonksiyonları aşağıda sıralanmıştır.


1-Besinler kanser kök hücresini yok eder. Normal kanser tedavilerinde yok edilemeyen hücrelere kanser kök hücresi denmektedir. Besinlerde bulunan Likopen (domates, karpuz), Quersetin (Yeşil çay, soğan), antosiyaninler (siyah üzüm, çilek), Kurkumin (zerdeçal), ursolik asit (elma) gibi antioksidan fitobesinler, kanser hücrelerini ve tümörleri küçülttüğü ortaya konmuştur


2-Uygun seçilmiş besinler vücutta biriken toksinlerin atılmasını sağlar. Kabızlık ve mide bulantısını azaltır. Özellikle Lifli gıdalar etkilidir.


3-Organ sistemlerini korur. Tedavi sürecinde hasar gören organları, dokuları, DNA ve mitokondri hasarlarını tamir ederek hastanın direncini artırır.


4-Beyin ve sinir sistemi doku ve hücrelerinde oluşan inflamasyonu önleyerek hücrelerin yenilenmesini sağlar.


5-Sindirim sistemi mukozasını koruyarak ve oluşan hasarları tamir ederek dokunun biyogenezini artırmaktadır. Bu ise bağışıklık sisteminin etkili çalışmasını sağlar.


6-Kan hücrelerini koruyarak hastanın iyileşmesini sağlar. Kan hücrelerini yenileyen en önemli besinler; Vitaminler, A,C,E,B-kompleks vitaminleri, Demir ve çinko içeren besinlerdir.


7-Kardiovasküler sistemin sağlıklı kalmasını sağlar. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ve yöntemler kalp ve damarlara hasar vermektedir. Fitosteroller, Likopen,B-kompleksi vitaminlerİ (niyasin), A, C, D ve E vitaminleri, magnezyum içeren doğal besinler kardiyovasküler sistemi tamir eder.

Kanser tedavisinde öne çıkan en yararlı besinler; Soğan, sarımsak, baklagiller, mantarlar, havuç, turp, tatlı patates, sarı kabak, roka, maydanoz, dere otu, ıspanak, lahanagiller (lahana, brokoli), zencefil, zerdeçal gibi gıdalardır.


Kaynaklar:

1 -H. Sung, J. Ferlay , R. L Siegel, M. Laversanne , I. So- erjomataram ,A. Jemal, F. Bray (2021); Global Cancer Statistics 2020: GLOBOCAN Estimates of Inciden- ce and Mortality Worldwide for 36 Cancers in 185 Countries.”CA A Cancer Journal For Clinicians, May;71(3):209-249. Wiley Pub lishing Co. New York. 2 -Danaei G, Vander Hoorn S, Lopez AD, Murray CJ, Ezzati M, on behalf of the Comparative Risk Assessment

Collaborating Group (Cancers) Ca- uses of cancer in the world: compa- rative risk assessment of nine beha- vioral and environmental risk factors. Lancet. 2005;366:1784–93. doi: 10.1016/S0140- 6736(05)67725-2. 3 -S.K.Saha,S.B.Lee,J.Won,H.Y.Choi,K.Kim,G-

Mo Yang, A. A. Dayem and S.-goo Cho(2017) Review: Correlation between Oxidative Stress, Nutrition,and Cancer Initiation International Journal of Molecular Sciences, 18, 1544; doi:10.3390/ijms18071544.

4- S. R.Pieczenik and John Neustadt(2007) Mitochond- rial dysfunction and molecular pathways of disea- se. Experimental and Molecular Pathology Volume 83, Issue 1, August 2007, Pages 84-92.

5- S.Mani,G.Swargiary,S.J.Ralph (2022) Targeting the redox imbalance in mitochondria: A novel mode for cancer therapy. Mitochondrion Volume 62, January 2022, Pages 50-73

6- R.C-F Yuen,S-Y Tsao (2021) Embracing Cancer Im- munotherapy with micronutrients. World J.Clinical Oncology September,24,12(9):712-714.

7- Yildiz F. Wiley R.C.(Ed.)(2017) Minimally Proces- sed Refrigerated Fruits and Vegetables,2nd edition, 2017 Springer Nature, Food Engineering Series, say- fa;3-92.

8- T. J Key, K. E Bradbury, A. Perez-Cornago, R. Sinha, K. K Tsilidis(2020),Analysis: Diet, nutrition, and cancer risk: what do we know and what is the way forward? BMJ 2020; 368 doi: https://doi.org/10.1136/bmj.m511 (Published 05 March 2020)


PROF. DR. FATİH YILDIZ

bottom of page