top of page

COVID-19 ve ANTİOKSİDANLAR

Covıd-19 başta solunumsal olmak üzere fiziksel, psikolojik ve yaygın sistemik işlev bozukluklarına yol açan oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. COVID-19 virüsü bilindiği gibi öncelikle akciğerleri etkiler ve hastalarda solunum sıkıntıları nedeni ile rehabilitasyon ihtiyacı gelişebilir; ayrıca hastalar yaygın kas ağrısı, eklem ağrısı, bel ağrısı ve hatta kas güçsüzlüğünden de yakınmaktadır.


Covid-19 sonrası oluşan bu şikayetler uzamış yatak istirahati ve hareketsizlik sonucu kas kuvvetinde belirgin azalma ve sonucunda daha erken yorulma ve kas ağrılarını beraberinde getirmektedir. Bağışıklık sisteminin bozulması ve salgılanan bazı iltihap oluşturucu maddeler de tedavi sürecinde kullanılması gereken steroid türü ilaçlar da kasta güçsüzlük ve/veya ağrılara neden olmaktadır.


Kas güçlendirici egzersizler ve gereken durumda ilaç ve fizik tedavi uygulamaları ile ağrı ve güçsüzlük tedavi edilebilmektedir. COVID-19 hastalarında nörolojik komplikasyonlar da görülmekte ve tedavi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır: Baş ağrısı, sersemlik hissi, bilinç bozuklukları, nöbetler, beyin dokusu iltihabı, yüz felci, görme koku ve/veya tat duyusunda azalma veya kayıp ve nöropatik sinir hasarı sonrası da rehabilitasyon gerekebilmektedir.

Bahsettiğim tüm bu durumlar için tedavi ve rehabilitasyon imkanları olmakla birlikte öncelik COVID-19’dan ve tüm bu olası komplikasyonlarından kendimizi korumak için maske-mesafe-hijyen ve aşıdan destek almaktır.



Normal hücrelerde mitokondriden sabit bir reaktif oksijen üretimi vardır ve hücrede süperoksit dismutaz (SOD), katalaz ve glutatyon peroksidaz gibi antioksidan enzimler tarafından dengelenir. Bir hücre stres altına girdiğinde bu denge bozulur ve reaktif oksijen türleri normal hücresel davranışlarda değişikliğe yol açabilir. Oksidatif stres, sigara dumanı, aşırı sıcaklık değişimi ve UV radyasyonuna maruz kalma gibi çeşitli faktörler tarafından üretilebilir.

Hücre içi ve hücre dışı oksidatif stres, eşit olmayan sayıda elektrona sahip serbest radikallerin oluşumunun aracılık ettiği inflamatuvar yolaklara katkıda bulunur. Kontrolsüz bırakılırsa, serbest radikaller hücre zarlarına, lipitlere, proteinlere ve DNA’ya zarar verebilir. Bu nedenle oksidatif stres, inflamasyon, kanser ve cildin yaşlanması ile ilişkilendirilmiştir. Deri yaşlanmasının, hem mitokondriyal fonksiyon bozukluğundan hem de reaktif oksijen türlerinin (ROS) üretiminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca bazı kaynaklarda kanser de oksidatif stres ve ROS ile ilişkilendirilmiştir[1]


Antioksidanlar, eksojen faktörlerin veya hücresel enerji üretiminin bir yan ürünü olan oksidatif stresin yarattığı hasardan hücreleri koruyan maddeler olarak tanımlanmaktadır. Antioksidanlar serbest radikalleri doğrudan nötralize edebilirler, peroksid konsantrasonunu azaltıp okside olmuş membranı onarabilirler, ROS üretimini azaltabilirler veya lipid metabolizması, kısa zincirli serbest yağ asitleri ve kolesterol esterleri yoluyla ROS’u nötralize edebilirler. Bu nedenle cilt bakım rejiminin başarısı için oldukça önemlidir[1,2].


Antioksidanlar karotenoidleri, polifenolleri, vitaminleri ve diğer bileşik sınıflarını içerir. Oral veya topikal olarak kullanımları mevcuttur. Yapılan çalışmalar topikal kullanımın cilt yaşlanmasında daha etkili olduğunu göstermiştir. Bunun yanında antioksidanlar açısından zengin bir diyet de tavsiye edilir. Önemli besin kaynakları arasında çilek, üzüm, limon, fasulye, fındık ve kuru meyveler yer almaktadır.


Bazı antioksidanlar geniş kapsamlı iyileştirici etkiler sağlarken, bazı antioksidanların sinerjistik aktiviteleri sonucunda daha büyük faydalar sağladığı gözlenmiştir. Antioksidanların daha küçük dozlarda, ancak kombinasyon halinde uygulanması, kullanımı için en güvenli alternatif olarak öne sürülmektedir[3]. Topikal antioksidanlar etkilerini genelde cilde zarar veren serbest radikal aracılı yolları aşağı doğru regüle ederek göstermektedirler[5].

Antioksidanlara koenzim Q10, alfa lipoik asit, A vitamini, B vitamini, C vitamini, E vitamini, Yeşil çay, İdebenon, Silimarin, Coffea arabica, resveratrol, piknogenol, polifenoller, ferulik asit, nar ekstresi ve kinetin örnek olarak gösterilebilir.


Kayıt yazısı:

9 OCAK 2022’de başlayacak olan Dermokozmetik Okulu Eğitimi yalnızca eczacılara ve eczacılık fakültesi öğrencilerine yöneliktir. Bilgi ve kayıt için www.dermokozmetikokulu.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


Kaynaklar:

1. Masaki, H. (2010). Role of antioxidants in the skin: anti-aging effects. Journal of dermatological scien- ce, 58(2), 85-90.

2. Cosmetic Dermatology Prıncıples And Practıce 3. Addor, F. A. S. A. (2017). Antioxidants in dermatology.

Anais brasileiros de dermatologia, 92, 356-362. 4. Zink, A., & Traidl‐Hoffmann, C. (2015). Green tea in dermatology–myths and facts. JDDG: Journal der Deutschen Dermatologischen Gesellschaft, 13(8),

768-775. 5. Farris, P. (2007). Idebenone, green tea, and Coffeeber-

ry® extract: new and innovative antioxidants. Der- matologic Therapy, 20(5), 322-329.


DR. ÖĞRETİM ÜYESİ ARZU DİNÇ YAVAŞ



bottom of page