top of page

GRİP VEYA ALERJİ Mİ YOKSA COVİD-19 MU?

2020-2021 grip sezonu alışılmadık derecede hafif geçti, bunun nedeni COVID-19’a karşı alınan önlemeler; çoğumuzun evden çalışması, okulların kapalı olması, maske mesafe kurallarına sıkıca uyulmasıydı.

2022 grip sezonunda ise durum daha farklı; okullar açıldı, ofislerden çalışma başladı ve maske mesafe kurallarına eskisi kadar sıkı uyum azaldı. Yeni bir grip mevsimi kapımızda peki grip, allerji veya Covid-19 mu olduğumuzu nasıl ayırt edeceğiz?

Covid 19 için en doğru belirleme yolu PCR testi olsa da ayırıcı semptomlar neler?


Yorgunluk ve vücut ağrıları hem grip hem de COVID-19 semptomları olabilir fakat, gripte çoğunlukla nefes darlığı görülmez.


COVID-19’un, grip, soğuk algınlığı ve alerjilerin farklı semptomları vardır:


COVID-19’un başlıca belirtileri ateş, yorgunluk, öksürük ve nefes darlığıdır.

• Alerjilerin ise hapşırma, göz yaşarması, hırıltı ve öksürük gibi her yıl kronik olarak yaşanan semptomları vardır.

• Grip ise ateş ve vücut ağrıları gibi COVID-19’a ben- zer semptomlara sahiptir, ancak genellikle nefes darlığına neden olmamaktadır.

• Burun akıntısı veya kaşıntılı gözleriniz varsa, COVID-19 olduğunuzu düşündürmez. Öksürüğünüz, yorgunluğunuz, ateşiniz, nefes darlığınız veya tat ya da koku kaybınız varsa, COVID-19 olma ihtimaliniz yüksektir.

Grip ve Covid- 19, farklı virüslerin neden olduğu enfeksiyonlardır. Fakat ikisinin arasındaki en belirleyici semptom nefes darlığıdır, bu durum pnömoni gelişimini de hazırlar. Grip ve soğuk algınlığında ise nefes darlığı görülmesi pnömoni dışında çok enderdir. Ocak 2020’de ortaya çıkan Covid 19 pandemisi, değişim göstererek çeşitli varyantlarla ortaya çıkmaktadır. Şu an hayatımızı etkileyen Delta varyantı yeni enfeksiyonların çoğunluğunu oluşturmaktadır.

Hızlı bulaş riski taşıyan ve şiddetli etkilere sahip Delta varyantından, aşılı kişiler yüksek oranda korunabilmekte veya hastalığı daha hafif etkilerle atlatabilmektedirler. Gençleri, önceki varyantlardan daha fazla enfekte eden Delta varyantı, gençler üzerinde soğuk algınlığına benzer etkiler gösterebilmektedir.

Koronavirüsün en son mutasyonu Mu varyantı olarak belirlenmiştir. İlk olarak 2021’in başlarında Kolombiya’da ortaya çıkan Mu varyantı şu anda dünyadaki toplam vakaların küçük bir yüzdesini oluşturmaktadır.


Hapşırma/Aksırma genel semptomlardan değildir.

Burun akıntısı, yüz ağrısı, geniz akıntısı ve kaşıntılı gözler alerji veya soğuk algınlığının yaygın belirtileridir. Bu belirtiler tipik bir COVID-19 vakası değildir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre “COVID-19’un en yaygın semptomları ateş, yorgunluk ve kuru öksürüktür”.

“Bazı hastalarda ağrı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı veya boğaz ağrısı olabilir.” Ama “Çin’de yayınlanan 1000’den fazla hastayı içeren bir raporda, her 20 hastadan sadece 1’inde burun tıkanıklığı görülmüştür”

Enfeksiyon taşıyan bazı kişilerde ise herhangi bir semptom görülmeyebilir veya bu kişiler kendilerini kötü hissetmeyebilirler fakat koronavirüsü çevrelerindeki insanlara bulaştırabilirler.

Alerjilerin kronik semptomlarıvardır. COVID-19,grip veya soğuk algınlığı gibi akut bir hastalıktır, yani semptomlar ortaya çıkana kadar insanlar kendilerini iyi hissederler. Öte yandan alerjiler, genellikle kroniktir, haftalar, aylar ve hatta yıllar boyunca semptomlarla kendini gösterirler. Alerjiler ateşe veya vücut ağrılarına neden olmazlar. Genellikle, çok fazla burun akıntısı olmadığı sürece öksürük de yoktur. Alerjiler özellikle astımlı kişilerde hırıltıya neden olabilir. Alerji semptomarı çevreye göre değişiklik gösterme eğilimindedir; toza, polene veya hayvan tüyüne maruz kalma ile kötüleşirken, soğuk algınlığı semptomları günün saatine, hava durumuna, bulunduğu yere veya diğer çevresel faktörlere bakılmaksızın devam etme eğilimindedir. Soğuk algınlığının ateş, baş ağrısı ve vücut ağrıları gibi genel semptomlara sahip olma olasılığı daha yüksektir, oysa alerjiler genellikle sadece solunum yollarını etkiler. Alerji semptomları, antihistamin ve diğer alerji ilaçları ile hafifleme/ iyileşme eğilimindedir. Soğuk algınlığının dekonjestanlar, parasetamol, bitki çayları ve dinlenmeye yanıt verme olasılığı yüksektir.

Kaşıntılı gözler ve hapşırma genellikle sadece alerji belirtileridir. Ateş, kas ağrıları, tat veya koku kaybı, mide bulantısı ve ishal, alerjilerle değil, COVID-19 ile ilşkilidir.


Maske kullanarak Covid-19, grip ve allerjilerden korunabilirsiniz.

Yüz maskesi takmak, grip gibi diğer solunum yolu hastalıklarının bulaşmasını azaltmaya ve ayrıca polen ve diğer alerjenlerin solunmasını azaltarak ek faydaya neden olmaktadır. Bazı uzmanlar grip ile COVID-19 belirtilerini ayırt etmenin neredeyse imkansız olduğunu belirterek insanların grip aşısı olmalarını tavsiye etmektedir. Grip aşısı ile grip riski aza indirebilir.

Ateşler, vücut ağrıları, öksürme, hapşırma her ikisine de eşit olarak atfedilebilir, bu yüzden gerçekten grip için bir endişe varsa, COVID-19 için de bir endişe var demektir. Düşük aşılama oranlarına ve yüksek COVID-19 oranlarına sahip topluluklarda yaşayan insanların, özellikle soğuk algınlığı ve grip mevsimi dışında, COVID-19’a yakalanma olasılığı daha yüksektir. Bununla birlikte, üç hastalığın da yaygın olabileceği bu aylarda semptomları ayırt edebilmek daha zorlaşır.

Yaşadığımız pandemi bizlere sağlıkta korunmanın ne kadar önemli olduğunu hatta tedavinin önüne geçtiğini gösterdi.


Sağlığımızı korumak için:


• İyi Beslenme

• İyi Uyku

• Günlük egzersiz

• Vitamin ve Mineral Destek: Eczacınızın ve doktorunuzun önerisi ile kış sezonunda bağışıklığımızı güçlendirebilecek besin destekleri

• D vitamini

• Çinko asetat

• C vitamini

• Selenyum

• Quercetin

• Bulunduğumuz ortamın iyi havalandırılması ve virüslerden arındırılması

• Uçucu yağların desteği



Uçucu Yağların Desteği:

Uçucu yağlar yüzyıllardır soğuk algınlığı semptomları ile baş etmede kullanılmıştır. Çoğunlukla; banyolarda, buhurdanlık veya difuserlarda veya cilde masaj şeklinde kullanılırlar. Uçucu yağlar enfeksiyonlara karşı savaşmakla kalmaz aynı zamanda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini de sağlarlar.

Uçucu yağlar ve bitkisel tedaviler, bağışıklığınızı güçlendirecek ve sizi virüslere karşı koruyacaktır.

Uçucu yağlar içeriklerindeki çoklu kimyasal maddeler ve bunların sinerjistik etkileri ile antimikrobiyal aktiviteye sahip bileşenlerdir.

Bronkodilatasyon ve mukusun üretiminin azalmasında pozitif etkileri görülmektedir. Bu nedenle viral enfeksiyonlarla baş etmede yardımcı olarak kullanılabilirler. Viral replikasyonun çoklu aşamalarında sinerjistik olarak hareket edebilen ve ayrıca bronkodilasyon ve mukus lizizi dahil olmak üzere solunum sistemi üzerinde pozitif etkilere neden olabilen çok sayıda fitokimyasal içerirler.

Antiviral özelliklerinden dolayı ise SARS-CoV-2 virüsüne karşı aktiviteye sahip olup olmadıkları araştırılmaktadır. Şu anda, yalnızca bilgisayar destekli modelleme ve anti-SARS-CoV-2 aktivitelerini gösteren in vitro çalışma sonuçları mevcuttur. Bu konuda yapılan klinik çalışmaların çoğu halen devam etmektedir.

SARS-CoV-2 tedavisinde uçucu yağların, sadece virüsün bulaşıcılığını azaltmak için değil, bunun yanında kaybolan koku duyusu ve hastalık boyunca oluşan anksiyete durumu üzerine etkilerini araştıran bazı klinik çalışmalar başlatılmıştır.

Uçucu yağların faydalarından yararlanmanın en güzel yolu bu yağların inhale edilerek burun yolu ile solunum sistemi ve akciğerlere ulaşmasını sağlamaktır.

Uçucu yağları; difuser, kişiye özel koklama çubukları, buhurdanlık ile odanıza yayarak veya sıcak su dolu bir kaba koyup başınızın üzerine havlu geçirerek inhale edebilirsiniz. İnhale edilen soğuk algınlığı ve öksürük için kullanılan uçucu yağ karışımları burun kanallarını ve solunum yolunu açar, ayrıca antiviral etkisi ile virüsleri baskılar. İnhalasyon, halk arasında buğu olarak bilinen bir yoldur. Daha çok soğuk algınlığında kullanılır. Uçucu yağ burun yolu ile alınıp akciğerlere kadar ulaşır. Burun akıntısı ve tıkanıklıklarında; inhalasyon yoluyla uygulanan buğu karışımları, masaj yağları ve banyolar kullanılır. Uçucu yağlar, hastalıklara karşı korunmada, vücudunuzun virüslerle savaşma gücünü arttırmak için uygulanabilir.


Hangi uçucu yağları tercih edebilirsiniz?

Bazı uçucu yağlar doğal antiviral ve antibiyotik olarak algılanırlar. Her bir uçucu yağın farklı ve kendine has bir etki mekanizması bulunmaktadır. Bu uçucu yağlar sadece enfeksiyona neden olan bakteri veya virüs ile savaşmakla kalmayıp, bağışıklık sistemini de güçlendirirler. Ayrıca, ruhsal sağlığımız üzerinde kokuları ile tedavi edici etkilere sahiptirler.


ÇAY AĞACI (TEA TREE )- Melaleuca Alternifolia

Çay ağacı Avustralya ve Yeni Zelanda’da yetişen, boyu iki metreyi bulan, yassı bir ağaçtır. İsminin Çay ağacı olması Kaptan Cook’a dayanmaktadır. Yeni Zelanda’nın keşfi sırasında ağacın yapraklarını çay olarak kaynatan grup, sonrasında bu çayın iyileştirici ve temizleyici etkisini keşfeder.

Çay ağacı Birinci Dünya Savaşı’na kadar çok fazla bilinmemekteydi. 1923 yılında Avustralyalı bilim insanı Dr. A.R Penfold çay ağacının antiseptik ve bakterisid etkisinin, o zamanlar standart antibakteriyel olarak kullanılan fenol’den 12 kat daha güçlü olduğunu keşfedene kadar...

Çay ağacı uçucu yağı antiviral, antibakteriyel ve antiseptik etkilere sahip çok güçlü bir yağdır. Bu güçlü tedavi etkisine sahip uçucu yağ, aynı zamanda bağışıklık sistemini de aktive eder.

Eğer burnunuz tıkalı, başınız ve göğüs bölgenizde doluluk ve balgam hissediyorsanız çay ağacı uçucu yağını inhalasyon cihazına koyabilir veya çay ağacı uçucu yağı eklediğiniz sıcak bir banyoya girebilirsiniz. Çay ağacı buharı; burun kanallarını temizler ve bakterilerin ölmesini sağlar. İyi bir etki için; sıcak su dolu bir kap içine çay ağacı yağı damlatıp başınıza bir havlu geçirerek 5-10 dakika nefes alıp verin. Bu inhalasyon burun kanallarının ve mukozasının rahatlamasını sağlar.


Çay ağacı uçucu yağı kesinlikle yutulmamalı veya içilmemelidir.


ÖKALİPTUS – Eucalyptus Globulus

Okaliptus, Avusturalya aborjinleri tarafından enfeksiyonda, ateşte ve dezenfektan olarak kullanılmıştır. Daha sonra Fransız herbalist De Labillardiere tarafından inhale edildiğinde sıtma ateşini düşürdüğü bulunmuştur.

Bu yağ Cineol bakımından zengindir.

Cineol içerikli yağlar, influenza ve soğuk algınlığındaki etkilerinden dolayı ilaç endüstrisinde de kullanılmaktadır. Ökaliptus yağı, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan patojen bakteriler üzerinde, antibakteriyel etkiye sahiptir. İnhale edilen ökaliptus yağı dekonjestan etkilidir ve bronşit tedavisinde kullanılabilir. Dekonjestan ve antiviral etkilere sahip ökaliptus uçucu yağı, virüs ile savaşmanın dışında, burun tıkanıklığını açar ve enflamasyonu azaltır. Ökaliptus uçucu yağı, inatçı öksürükler, sinüs tıkanıklığı ve bronşitte mukusun dışarı çıkmasında doğal tedavi olarak kullanılır. İnhalasyon cihazına birkaç damla ökaliptus yağı ekleyin burun tıkanıklığınız azalırken bakterilerin ölmesini ve enflamasyonun azalmasını sağlayabilirsiniz.

Eğer boğaz ağrısından şikâyetiniz var ise ılık su dolu bir bardağa birkaç damla ökaliptus yağı damlatarak, gargara yapabilirsiniz. Gargaranın yutulmaması önemlidir. 5 ml badem yağı içine 5 damla ökaliptus yağı ile oluşturulan karışımı, boğaz ve göğüs bölgesine masaj yapabilirsiniz.

Ayrıca balgam söktürücü özelliğinden faydalanmak amacı ile ökaliptus yaprakları ile infuzyon şeklinde çay hazırlayıp günde 1-2 fincan içebilirsiniz. Eğer soğuk algınlığı ve grip semptomlarına adale ağrısı ve sızısı da eşlik ediyor ise birkaç damla ökaliptus uçucu yağını sabit taşıyıcı (susam, zeytin yağ, jojoba vb.) bir yağ ile karıştırıp tüm vücudunuza masaj olarak uygulayabilirsiniz.

Kekik uçucu yağı antispazmotik, öksürük yatıştırıcı ve adale ağrısı giderici olarak etki eder. Ökaliptus ve kekik karışımı ile birlikte de uygulayabilirsiniz.

Eğer ateşiniz varsa ökaliptus uçucu yağını, tıbbi nane yağı ile karıştırıp vücuda ateş düşürmek amacı ile uygulayabilirsiniz. Nane yağı ufak çocuklarda uygulanmamalıdır.


LİMON – Citrus Limon

Limon uçucu yağı zengin bir vitamin deposudur. İmmun sistemi uyarır, lökositlerin; savaşçı hücrelerin çoğalmasını sağlar. Vücudun hastalık ile daha kolay savaşmasına destek olur. Limon yağı ayrıca kan dolaşımını arttırır.


ÇAM- Pinus Sylvestris

Çam uçucu yağı burun pasajını açmada hızlı ve etkili bir yağdır. Ayrıca boğaz ağrısı içinde kullanılır. Çam uçucu yağı tıkanıklığı açar, ekspektoran etkilidir. Mukusu parçalar ve solunum yolundan atılmasını sağlar. Bronşit tedavisinde etkili bir ajandır. Çam uçucu yağı genel olarak soğuk algınlığı ve gripte koruyucu olarak etki eder. Çam uçucu yağı iyi bir antibakteriyel ve antidezenfektandır. Candida albicans, Herpes simplex , influenza gibi önemli virüsler üzerinde de etkilidir.


TIBBİ NANE- Mentha piperita

Antiviral ve antiseptik etkili tıbbi nane uçucu yağı solunum yolunu açarak öksürük tedavisin- de rol oynar. Öksürükte iyi bir ekspektoran olarak etki eder. Ayrıca ateş düşürmede kullanılabilir.


Çocuklar ve bebeklerde kullanımı önerilmez...

Tıbbi nanenin, mentol içeriğinden dolayı topikal olarak çocukların yüz, boyun bölgelerinde kullanılması apne, bronşiyal spazm veya solunum problemlerine neden olabileceğinden kullanılması sakıncalıdır.

Nane yağı ağızdan alındığında spazm çözücü olarak veya gastrointestinal problemlerde ibs (irritable kolon), karminatif (gaz giderici) olarak kullanılabilir. Nane yağının ayrıca soğutucu etkisi bulunmaktadır.


TARÇIN - Cinnamomum Verum

Tarçının; antiviral, antimikrobiyal, antibakteriyel ve antifungal özellikleri bulunmaktadır. Tarçın uçucu yağı özellikle baş edilmesi zor stafilokok enfeksiyonları üzerinde etkilidir. Eğer soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve tıkanıklık yaşıyorsanız tarçın uçucu yağı kısa zamanda size şifa verecektir.

KARANFİL - Syzygium aromaticum

Karanfil uçucu yağının antiviral, antibakteriyel ve antifungal etkileri bulunmaktadır. Bu güçlü yağ, öksürük, baş ve diş ağrısında kullanılır. Enfeksiyonla savaşır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Karanfilin enflamasyon giderici etkisi solunum yolu problemlerinde öksürük, sinüzit ve bronşitte rahatlamayı sağlar.

Karanfil yağında eugenol bulunmaktadır. Eugenol allerjik reaksiyona neden olabilir.


KEKİK- Origanum Vulgare

3500 yıl önce Sümerler tarafından dezenfektan olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Kekik solunum sistemi enfeksiyonlarında, bronşit, öksürük, influenza, soğuk algınlığı ve tıkanıklıkta etkili olarak kullanılabilir. İçeriğindeki timol ve karvakrol’den dolayı iyi bir balgam söktürücüdür. Nefes açıcı özelliği ile soğuk algınlığı, bronşit, grip ve astım gibi hastalıklarda rahatlatıcı etki sağlar. Kekik yağının içeriğinde bulunan karvakrol ve timol, bakteri membranını parçalayarak membranla ilgili materyallerin hücre dışına çıkmasını sağlar, lipofilik özelliği sayesinde ise bakteri duvarını delerek hücrenin daha iç kısımlarına ulaşır. Kekik yağı virüs ve bakteriler üzerindeki etki mekanizması ile güçlü antiviral etkilere sahiptir.

Antibakteriyel ve antiviral etkilere sahip bir yağ olan kekik yağı hastalıklara karşı korur. Kekik yağının limon, ökaliptus ve çay ağacı yağları ile birlikte kullanımı tıkanıklığı azaltır.


Kaynaklar:

• World Health Organization (WHO)

• Halendar, I.M., Alakomi, H.L., Latva-Kala, K., Matti- la-Sandhom, T., Pol, I., Smid, E.J., Gorris, L.G. M., von Wright, A., 1998. Characterisation of the action of se- lected essential oil components on gram negative bacteria. Journal of Agricultural and Food Chemistry 46(9): 3590–3595.

• Lambert, R.J.W., Skandamis, P.N., Coote, P., Nychas, G.J.E, 2001. A study of the minimum inhibitory con- centration and mode of action of oregano essential oil, thymol and carvacrol. J. Appl. Microbiol. 91(3): 453- 462.

• Lee, H.S., Ahn, Y.J.,1998. Growth-inhibiting effects of Cinnamomum cassia bark-derived materials on human intestinal bacteria. J. Agri. Food Chem. 46(1): 8-12.

• Antimicrobial Properties of Plant Essential Oils aga- inst Human Pathogens and Their Mode of Action: An Updated Review ;Mallappa Kumara Swamy, 1 , 2 , * Mohd Sayeed Akhtar, 3 , * and Uma Rani Sinniah 1 , *


Uzm. Ecz. Sevil Ağalar Altınel

bottom of page