Giyilebilir Teknolojiler ve Uzaktan Hasta İzleme Faaliyetleri ile Sağlığın Sınırları Genişliyor
- Etkin Eczacılık Derneği
- 19 Eyl
- 2 dakikada okunur
Canan Dağdeviren'in geliştirdiği cilt altı sensörler kalp ve beyin sinyallerini gerçek zamanlı izleyerek kronik hastalık yönteminde devrim yaratıyor. Bu teknoloji özellikle Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların erken teşhisinde umut vadediyor.
Giyilebilir sağlık teknolojileri, artık yalnızca adım saymakla kalmıyor; kalp ritminden kan şekeri düzeyine, solunum kalitesinden stres takibine kadar birçok hayati parametreyi anlık olarak izleyerek sağlık yönetimini devrimsel biçimde dönüştürüyor. Özellikle 2025 yılı itibarıyla bu teknolojiler, uzaktan hasta izleme sistemleriyle birleşerek kronik hastalıkların yönetiminde hem bireysel hem toplumsal ölçekte büyük fark yaratıyor. Bu dönüşümde, MIT Media Lab'den Prof. Dr. Canan Dağdeviren'in çalışmaları kritik bir yer tutuyor. Dağdeviren'in geliştirdiği giyilebilir zoelektrik sensörler ve cilt altı elektronik cihazlar, doğrudan vücutla etkileşime girerek geleneksel cihazların ulaşamayacağı biyofiziksel verileri yakalayabiliyor. Örneğin, onun gelıştirdiği Conlormable Decoders (CDec), kalp ritmini ya da beyin sinyallerini derinin altından yüksek hassasiyetle okuyabiliyor. Bu, Parkinson, Alzheimer ve kardiyovasküler hastalıkların erken teşhisinde çığır açan bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Ayrıca Dağdevirenin 2023 yılında tanıttığı giyilebilir ultrason sütyeni, meme kanserinde erken tanı amacıyla geliştirildi. Bu cihaz, memedeki kitlesel değişiklikleri düzenli olarak tarayabiliyor ve yüksek risk taşıyan bireyler için evde kullanılabilir bir alternatif sunuyor. Böylece yalnızca hastanelerde yapılan mamografi taramalarına bağımlılık azalıyor ve erken müdahale şansı artıyor.
Günümüzde giyilebilir cihazlar, lo altyapısıyla bulut sistemlerine entegre çalışıyor. Toplanan veriler yalnızca bireyin ekranında kalmıyor; yapay zeka algoritmaları sayesinde anomali analizleri yapılarak kritik durumlarda otomatik alarm sistemleri devreye giriyor. Bu sayede hem hasta hem de hekim eşzamanlı uyarılıyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon ve kalp yetmezliği gibi kronik hastalıklarda bu sistemler, komplikasyonları azaltma ve yaşam kalitesini artırma potansiyeline sahip. Gelişmiş giyilebilir cihazlar artık sadece ölçüm yapmıyor; sinyal işleme ve yapay sinir ağları ile yüksek doğrulukla anomali tespiti gerçekleştirebiliyor. Örneğin ani bir kalp ritmi bozukluğu veya düşen oksijen satürasyonu cihaz tarafından hem kullanıcıya bildirim olarak gönderiliyor hem de ilgili sağlık birimlerine otomatik olarak iletilerek müdahale süresi minimuma indiriliyor.
Tüm bu gelişmeler, sağlık sisteminde reaktif (semptom sonrası) yaklaşımdan proaktıf (önleyici) yaklaşıma geçişin altyapısını oluşturuyor. Giyilebilir teknolojiler sayesinde artık bireyler kendi sağlık verilerini yorumlayabiliyor, doktorlar ise hastalarını uzaktan izleyerek daha kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturabiliyor. Canan Dağdeviren'in tabiriyle, 'Bilim yalnızca laboratuvarda değil, vücutla iç içe yaşamalı." Canan Dağdeviren gibi öncü bilim insanlarının katkısıyla gelişen giyilebilir sağlık teknolojileri, yalnızca bireysel sağlık takibini kolaylaştırmakla kalmıyor; uzaktan izleme sistemleriyle entegre çalışarak sağlık hizmetlerine erişimi demokratikleştiriyor. Bu teknolojiler sayesinde kronik hastalıklar daha etkili yönetiliyor, acil durumlara daha hızlı müdahale edilebiliyor ve sağlık sektörü geleceğe çok daha hazırlıklı hale geliyor.
Kaynak:httpsJ/lifeofmedicaLcom/giyilebilir-kalp-pilinin-mucidi-canan-dagdeviren/ https//www.ranna.corn.tr/2025/03/18/2025te-saglik-teknoloıileri-yazilimin-gelecegi-hayat-kurtariyoı/?utm


Yorumlar