ÖZ BAKIM SAĞLIKTIR
- Ecz Burcu Onay

- 18 Eki
- 5 dakikada okunur
Sağlık; fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Günümüzde bu tanımı hayata geçirmek için en güçlü yaklaşımlardan biri öz bakımdır. Bireylerin sağlıklarını korumak, hastalıkları önlemek, basit rahatsızlıklarla başa çıkmak ve gerektiğinde uygun sağlık hizmetine yönelmek için attıkları adımlar öz bakımın temelini oluşturur.
Öz bakım, bireyin kendi sağlığının aktif bir yöneticisi olmasıdır
Sağlık Örgütü (DSÖ), öz akımı bireylerin sağlıklarını geliştirme, hastalıkları önleme ve yönetme becerisi olarak tanımlamaktadır. Öz bakım, sağlıklı beslenmeden fiziksel aktiviteye, stres yönetiminden düzenli uykuya, basit rahatsızlıkların kontrolünden kronik hastalıkların yönetimine, akılcı ilaç ve takviye kullanımına kadar bireyin yaşam kalitesini artıran geniş bir uygulama alanını kapsar. Doğru bilgi ve sağlık uzmanlarının desteğiyle bireyler kendi sağlıklarını daha bilinçli yönetebilir. Öz bakım alışkanlıklarının gelişmesi, toplumların genel sağlık durumunu iyileştirir ve sağlık sistemlerine önemli katkılar sağlar.
Öz bakımın yedi temel ilkesi nedir?
Uluslararası Öz bakım Federasyonu (ISF), öz bakımın yedi temel ilke etrafında şekillendiğini vurgular. Bu ilkeler, bireylerin kendi sağlık yolculuklarında atabilecekleri adımların rehberini oluşturur.
Sağlık okuryazarlığı: Sağlık okuryazarlığı, kişinin sağlığıyla ilgili bilgileri öğrenebilmesi, anlayabilmesi ve günlük hayatında kullanabilmesidir. Hastalıkları tanımak, doğru bilgiyi ayırt edebilmek ve bu bilgiyi sağlığını korumak için uygulayabilmektir.
Mental sağlık ve öz farkındalık: Mental sağlık, DSÖ tarafından bireyin potansiyelini gerçekleştirebildiği, stresle baş edebildiği, verimli çalışabildiği ve topluma katkı sağlayabildiği bir iyilik hali olarak tanımlanır. Öz farkındalık ise sağlık bilgisini günlük yaşama yansıtmak ve bilgiyi eyleme dökmektir. Kan basıncı, kilo, kolesterol gibi değerleri takip etmek, bu farkındalığın pratik örneklerindendir. Böylece birey kendi zihinsel ve bedensel durumunu tanıyıp yönetebilir.
Fiziksel aktivite: DSÖ’nün tavsiyelerinde belirtildiği gibi, her gün en az 30 dakika düzenli, orta yoğunlukta fiziksel aktivite, kardiyovasküler hastalık, diyabet, kolon ve meme kanseri riskini azaltır. Ek olarak, fiziksel aktivitenin stresi azaltma, uykuyu iyileştirme ve özellikle yaşlı insanlarda kalça veya vertebra kırığı riskini azaltma gibi faydaları vardır.
Sağlıklı beslenme: Sağlıklı beslenme, öz bakımın temel bir parçasıdır. Yanlış beslenme, kalp-damar hastalıkları, diyabet ve obezite gibi birçok kronik hastalığın en önemli nedenlerinden biridir. Son yıllarda dünyada besin değeri düşük, kalorisi yüksek yiyeceklerin fazla tüketilmesi nedeniyle obezite, yetersiz beslenmeden daha büyük bir sorun haline gelmiştir. Dengeli bir diyet hem sağlığımızı korumamıza yardımcı olur hem de beslenmeyle ilişkili hastalıkların riskini azaltır.
Risklerden kaçınmak veya azaltmak: Hastalık riskini artıran davranışlardan kaçınılması veya azaltılması anlamına gelir. Riskleri azaltmak için aşı olmak, sigara içmemek veya bırakmak, alkol tüketiminde aşırıya kaçmamak ve güneşin zararlı etkilerinden korunmak önemli birer başlangıç noktasıdır.
İyi hijyen uygulamaları: İyi hijyen, örneğin temiz bir yaşam ve çalışma ortamının korunması, içme suyunun sterilizasyonu, el yıkama ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasının önlenmesi gibi sağlığın korunmasıyla ilgili belirli bir dizi uygulamayı içerir.
Akılcı ilaç, takviye ve sağlık ürünleri kullanımı: Bireylerin sağlıklarını daha iyi yönetebilmeleri için aşağıda listelenen sağlık ürünleri ve hizmetlerini doğru, güvenli ve etkili şekilde kullanmalarına odaklanır.
• Reçeteli ve reçetesiz ilaçlar
• Vitaminler, mineraller, fitoterapötik ürünler
• Medikal cihazlar (ör. tansiyon aleti)
• Sigara bırakmaya yardımcı ürünler (ör. nikotin sakızı)
• Sporcu sağlığı, sağlıklı beslenme planı gibi sağlıklı yaşam hizmetleri
• Akupunktur, kayropraktik ve sigara bırakma programları gibi sağlık hizmetleri
Eczacılar toplumda öz bakıma rehberlik etmede kilit bir role sahiptir. Eczane, toplumda basit rahatsızlıkların kendi kendine bakımı konusunda danışmanlık sağlar ve genellikle ilk başvuru noktasıdır.

Öz bakımda güvenlik, kalite ve etkililiğe sahip ürün ve hizmetlerin seçimi ve akılcı kullanımı oldukça önemlidir. Temel ilke, güvenliği ve kalitesi kanıtlanmış ürünleri seçmek ve ilaçları sadece gerekli olduğunda, doktor tanısını takiben eczacı danışmanlığıyla doğru şekilde kullanmaktır. FIP Uluslararası Eczacılık Federasyonu Öz bakım Çalışma Grubu, sunulan bu çerçevenin sağlığın fiziksel, zihinsel, sosyal, ruhsal ve toplumsal etkenler gibi tüm boyutlarını tamamen kapsamadığını belirtir. Başkalarıyla olan temasın ve sosyal ilişkilerin sürdürülmesi kişinin sağlığını kazanmasında semptomların azalması için aldığı ilaç kadar önemli olabilir. Yapılan bir anket, sağlıklı olmanın gençler ve yaşlılar için ne anlama geldiği konusunda gözle görülür farklar olduğunu ortaya koymuştur. Gençler sağlığın fiziksel yönlerine yoğunlaşırken, yaşlılar sağlığın sosyal ölçütleriyle daha sık ilgilenmişlerdir. Uzun yıllardır romatoid artrit hastası bir kadın için sağlık ağrı çekmeyeceği bir gün iken, bir arkadaştan gelecek ziyaret ona kendini aynı oranda iyi hissettirebilir.
Kronik hastalıkların önlenmesinde öz bakım neden önemli?
Günümüzde bulaşıcı olmayan (kronik) hastalıklar –özellikle kalp-damar hastalıkları, kanser, diyabet ve solunum yolu hastalıkları– dünya genelinde en büyük sağlık yükünü oluşturmaktadır. Bu hastalıkların ortak risk faktörleri; sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik, obezite ve sigara kullanımıdır. Tüm bu faktörlerin öz bakım uygulamalarıyla azaltılması mümkündür.
Örneğin düzenli fiziksel aktivite, sadece kalp sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda diyabet ve bazı kanser türleri için de riski azaltır. Hiçbir kronik hastalık bir anda ortaya çıkmaz; yıllar içinde yetersiz öz bakım ve öz farkındalık sonucunda gelişir. Bu nedenle öz bakıma farklı giriş noktaları mümkündür. Örneğin sigarayı bırakan bir kişi egzersize başlama konusunda daha motive olabilir; düzenli diş fırçalama yalnızca diş eti hastalıklarını değil, kalp hastalığı riskini de azaltabilir; yaşlı bireyler zihinsel sağlıklarını korumak için bulmaca çözse de egzersizin Alzheimer riskini yüzde 60 azalttığını bilmek daha büyük fayda sağlar. Öz bakımın bir alanında atılan küçük bir adım, diğer alanlarda da sağlıklı alışkanlıkların gelişmesine katkı sunar ve bireyi daha bütüncül bir sağlıklı yaşam tarzına yöneltir.
Öz bakım eczanede başlar
Özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte eğitime olan erişimin genişletilmesi ve internetin sağladığı etkileşim, bireylerin kendi sağlıklarını ve tedavilerini etkileyen kararların alınmasında daha fazla katılım yolları aramasını beraberinde getirdi. Bu konuda eczacılara ve danışmanlıklarına erişim; bilgi, kendi kendine teşhis koyma, tedavi seçenekleri ve sağlıklı yaşam tarzları hakkında tavsiyelerin internet üzerinde bulunabilir olduğu bir çağda özellikle daha önemli hale geldi. AESGP Avrupa Reçetesiz İlaç Üreticileri Birliği’nin yaptığı bir araştırma, 2020 yılı boyunca öz bakıma ilginin arttığını, insanların salgından korunmak için vitamin ve mineral takviyeleri kullanmak gibi ekstra önlemlere ihtiyaç duyduğunu ve eczacılardan tavsiye almaya daha çok yöneldiklerini gösterdi.
Eczacılar toplumda öz bakıma rehberlik etmede kilit bir role sahiptir. Eczane, toplumda basit rahatsızlıkların kendi kendine bakımı konusunda danışmanlık sağlar ve genellikle ilk başvuru noktasıdır. Eczacı hastaya reçete edilen ilaç tedavisi yönetiminden sorumludur, bu durum eczacının ilaçların vitamin mineral takviyeleri, fitoterapötik ürünler ile beraber kullanımında oluşabilecek etkileşimler ve yan etkiler ile ilgili genel bir değerlendirme yapabilmesini sağlar. Kişisel bakım ürünlerinin güvenli seçimi, uygulanması ve akılcı kullanımı eczacının bireysel danışmanlığı ve takibi ile desteklenir. Eczacılar her hastaya yaşam tarzı değişiklikleri gibi uygulanabilir tavsiyelerle bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşabilir.
Öz bakım, uzun yıllardır sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Günümüzde kendi kendine bakım olgusu, hem sağlığa erişimin az olduğu ülkelerde, hem de sağlık okuryazarlığının arttığı ülkelerde aynı anda bir artış eğilimi gösteriyor. Bugün birçok insan sağlık durumları için daha fazla kişisel sorumluluk alıyor ve sağlıkları ile ilgili kararlar alırken uzman kaynaklardan mümkün olduğunca daha fazla kaliteli bilgiye ihtiyaç duyuyor.
Biz eczacılar, birinci basamak sağlık hizmet sunucuları olarak özbakımı destekleme sorumluluğumuzun farkındayız. Her gün eczanelerimizde hastalar ve danışanlar ile etkileşimde bulunarak toplum düzeyinde sorumlu özbakım için farkındalık yaratmaya devam ediyoruz.

#EczacılarÖzBakımıGüçlendiriyor #ÖzBakımSağlıktır #ÖzBakımEczanedeBaşlar #PharmacistsEmpoweringSelfCare #EtkinEczacılıkDerneği
Kaynaklar 1. Bell J, Dziekan G, Pollack C, Mahachai V. Self-Care in the Twenty First Century: A Vital Role for the Pharmacist. Adv Ther. 2016 Oct;33(10):1691-1703. doi:10.1007/s12325-016-0395-5. PMID: 27535290; PMCID: PMC5055554. 2. American Pharmaceutical Association. The Pharmacist’s Role in Self-Care. Supplement to the Journal of the American Pharmaceutical Association. September/October 2002; Vol. 42, No. 5, Suppl. 1. 3. Association of the European Self-Care Industry (AESGP). Evidence Summary: Self-care in times of pandemic and beyond: looking back a year after. 2021. 4. Webber D, Guo Z, Mann S. Self-Care in Health: We Can Define it, but Should We Also Measure It? [Article]. 5. International Pharmaceutical Federation (FIP). Pharmacy as a Gateway to Care: Helping people towards better health. The Hague: FIP; 2017.


Yorumlar