Tıp ve Eczacılık Sembolü Yılan
- Prof. Dr. Afife Mat

- 4 Kas
- 3 dakikada okunur
Yılan, antik çağlardan beri hem hayatın hem de şifanın simgesi olarak görülmüştür. Asklepios’un asası ve Hygieia’nın kadehiyle özdeşleşen bu figür, tıp ve eczacılığın evrensel işaretine dönüşmüştür. Günümüze kadar uzanan yolculuğuyla yılan, sağlık kültürünün en eski ve en güçlü sembollerinden biridir.
Tıp sembolü olarak kullanılan yılanlı asa ve eczacılık sembolü olan yılanlı kadehin kökeni antik çağlara dayanmaktadır. Sağlık tanrısı Asklepios elinde yılanlı asa taşır, kızı Hygieia ise elindeki kadehten yılana su vermektedir. Yılanlı sembole “Caduceus” adı verilir. Yılan antik çağlardan beri hayatın ve gücün simgesi olmuştur. Yılan deri değiştirerek gençliğini yeniden bulur, yeryüzünün çatlaklarına girerek tüm sırları bilir,tıbbi bitkilerin sırlarına da ölümün sırlarına da vakıftır. Yılanın sembolüne ilk kez Mezopotamya’da rastlıyoruz. Bugün Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenen, eski bir Sümer şehri olan Lagaş’ta bulunmuş olan kasenin üstünde birbirine sarılmış iki yılan görülmektedir.
Sümer tabletlerinde (MÖ 2000) yer alan Gılgamış Destan’ında yılan şu şekilde anlatılmıştır:

Gılgamış Destanı “İşte burada yaşamın tüm Değerini taşıyan yaprak. Şimdi Uruk yollarına düşmeliyim, Çobanlarla dolu bir kasabadır Ve oralarda yaşlılara Yemiş olarak vereceğim bu bitkiyi, Onlar da yaşam veren diye adlandıracaklar. Ben de yemeye niyetliyim Daima genç kalmak için. Sonra yediler. Sonra bir kamp kurdular, bir gölete girdi Gılgamış; Ama yılan süzülüverdi yanından ve Gılgamış’tan aşırdı bitkiyi, Yılanın gençleştiğini gördü Gılgamış, Büyülü bitkiyle kaçıp gitti yılan. Kalakaldı Gılgamış ve ağlamaya başladı Hıçkırıklarla; şunları söyledi elini tutan denizci tanrıya Neden bunca zahmete girdim bir hiç için? Kim bilecek ki ne yaptığımı? Hiç önemi yok yaptıklarımın Ve şimdi yalnızca yılan Sahip sonsuz yaşama. Dakikalar içinde Yitip gitti dalgalar sonsuza dek. Bu tanrının bana bıraktığı işaret.” (D. P. Jackson, Gılgamış Destanı, Ankara 1997)
Asklepios
Antik Yunan’da sağlık ve hekimlik tanrısıdır. Tanrı Apollon’un Teselya Kralı’nın kızı Koronis’ten olan oğludur. Apollon, bu çocuğu, büyütmesi için Kentauros (atadam) Kheiron’a verir. Kheiron Asklepios’a hekimlik sanatını öğretir. Usta bir hekim olarak yetişen Asklepios hekimliğin ve cerrahlığın bütün sırlarını öğrenir. Hastaları iyileştirmekle yetinmeyen Asklepios ölüleri de diriltmeye başlar. Doğal düzeni bozan bu hekim tanrının gücünden rahatsız olan Zeus, üzerine yıldırımlarını salarak onu öldürür. Oğlunun öldürülmesine kızan Apollon Zeus’a yıldırımları bağışlayan kyklopları öldürerek öcünü alır ve Asklepios’u gökyüzünde yıldızların arasına yerleştirir.

Hygieia
Hygieia, Asklepios’un kızıdır ve o da sağlık tanrıçası olarak kabul edilir. Eczacılığın simgesi olan caduceus, sağlık tanrıçası Hygieia’nın kadehi etrafına dolanan Asklepios yılanından oluşur. Efsaneye göre Hygieia, Epidaurus’da bu kadeh ile babasının yılanına su veriyormuş. Kadeh ve etrafına dolanan yılan eczacılığın simgesi olarak ilk kez 1222 yılında Padova’da kullanılmıştır. 1796 yılında Paris eczacıları için yapılan madalyanın üzerinde yer almıştır.
Asklepios Tapınakları
Asklepionlar Asklepios için asklepion adı verilen sunak ve tapınaklar yapılmıştır. O dönemin hastaneleri olan bu tapınaklarda asklepiad denen rahip-hekimler hastaları tedavi ediyordu. Burada şifalı su, kaplıca, fizik tedavi, temiz hava ile tedavinin yanında telkin ve müzik ile tedavi de uygulanıyordu. Dünyada 200’den fazla asklepion vardır. En tanınmış asklepionlar Epidauros (Mora yarımadası), Trikka (Teselya), Rodos, Knidos (Datça), Cos (İstanköy), İzmir, Milet ve Bergama’dakilerdir. MÖ 5. yüzyılda Kos adasında doğmuş olan Hipokrat da bir asklepiaddır. Tıbbı felsefe ve dinden ayırarak ilmî esaslara bağladığı için tıbbın babası olarak kabul edilmektedir.
Bergama Asklepionu Anadolu’daki en büyük tapınak Bergama Asklepionu’dur. MÖ 4.yüzyılda yapılanbu tapınak filozofların vehekimlerinbuluşma yeri olmuştur.MS 1. yüzyılda Bergama’da doğan ünlü Grek hekim Galenos da burada yetişmiştir. MS 5. yüzyıla kadar ünlü bir tedavi merkezi olarak etkinliğini sürdürmüş olan Bergama Asklepionu’nda galerili avlu, tiyatro, kütüphane, tapınaklar, uyku odaları ve şifalı su kaynakları bulunmaktadır. Asklepios’a inanarak buraya şifa bulmaya gelen hastalar önce temizlenerek Tanrı’ya dua edip adak adadıktan sonra uykuya yatıyorlardı. Tedavi uykuda görülen rüyanın rahip-hekimler tarafından yorumlanması ve telkine dayanıyordu.




Kaynak: Afife Mat, Tıp ve Eczacılık Sembolü Yılan, Pharmavision Kültür Yayınları, İstanbul 2010.


Yorumlar